Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de, tekrar be tekrar insanı günahlara karşı uyardığı ve cezasının olacağını buyurduğu halde neden fıtratını günaha girmeye müsait yaratmıştır? İnsanın günaha girmesine karşı bu kadar ikazatta bulunan Rabbimizin yaratılışımızı günaha girmeye meyyal zayıflıklarla donatmasının hikmeti nedir? Bir Niyet Bir Tasavvur'da eğitimci Melahat Güler ve Nurender Kuşaslan bu hafta 'günah psikolojisinin insanî zaaflarla ilişkisini' konuştular.
Güler'in bu yöndeki sorusuna zayıflıkların aslında Allah'ı bilmede birer zenginlik oluşuna dikkat çekerek cevap veren Kuşaslan; kulluk yolunda bizi gayretlendiren, şevklendiren, harekete geçiren şeyin de aslında zayıflıklarımız olduğuna vurgu yaptı. Cenab-ı Hakkın insanı böylesi zaaflarla donatmasının aslında kendisine ve sonsuz kudretine, hikmetine, rahmetine yönlendirmek için olduğunu belirten Kuşaslan; günahlara düşüşün ise zayıflıklarımıza teselliyi yanlış noktalarda aramamızdan kaynaklandığını ifade etti.
Meselenin 'sırr-ı imtihan'a bakan yönünü de dile getiren Kuşaslan; kulun günaha hiç girmemekle değil, girdikten sonra asıl adrese yüzünü dönüp tevbe-istiğfarda bulunmakla sınandığını, Kur'an'daki uyarıların da aslında bizim yüzümüzü bu yöne çevirmek için olduğunu ifade etti. Peygamberlerden başka kimsenin 'ismet' sahibi olmadığını belirten Kuşaslan; üzerimize düşen vazifenin ise öncesinde sakınmak ve sonrasında iste tevbe olduğunu sözlerine ekledi.