TV111 ekranlarında her hafta bir Kur'anî ve İslamî kavramı Risale-i Nur perspektifinde analiz eden Kavram Atölyesi, bu hafta, Kur'an'da çokça kullanılan bir anlatım üslûbunu, 'temsil'i tefekkür etti. Temsilin İslamî metinlerde kendisine geniş bir kullanım alanı bulduğuna dikkat çeken ilahiyatçı Kenan Demirtaş; bu metodun özünün 'benzetme' ile aynı olduğunu ifade etti:
"Temsilin aslı benzetmedir. Yani bilmediğin birşeyi bildiğin birşeyle kıyas edip bilmediğin şey hakkında bilgi sahibi oluyorsun. O bilmediğin şeyi öğreniyorsun. 'Uçak nasıldır?' diye size sorsalar 'Kuş gibi...' dersiniz. Bu benzetme bir temsildir. Hiçbir zaman uçak kuş değildir, kuş da uçak olamaz."
İzahlarının devamında 'temsil' üslûbunun diğer mantık ve isbat metodlarından farkına da değinen Demirtaş; en belirgin nüansının, anlatılan şeyi muhatabın dünyasına indirmede sağladığı kolaylık olduğunu belirtti:
"Mantık kaidelerine uygun bir şekilde birşeyi isbat edebilirsiniz. Delil getirirsiniz vs... Ama bundan sadece akıl istifade eder. Birşeyi isbat etmek için yalnızca delil kullanırsanız hep gırtlağın üzerine hitap edersiniz. Eğer gırtlağın altına, duygulara indirecekseniz meseleyi, o zaman mutlaka temsile müracaat etmeniz lazım."
Temsilin bir diğer faydasının da ilmî meseleleri duygusal düzleme indirmesi olduğunu belirten Demirtaş; böylece o hakikate muhtaç olan muhatabın, kendisini izahın içinde hissetmesinin ve izahtan daha geniş ders almasının mümkün olduğunu dile getirdi:
"Canlandırıyorsun. Yani meseleyi duygulara indiriyorsun. Anlatılan hakikatten latifelerin de istifade edebilmesi açısından temsilin çok önemli bir yeri var. Sadece akıl yoluyla gidersen bu iş olmaz. Mantıkî yollarla hakikati duygulara indiremezsiniz. Aklı ikna olur belki insanın, ama duyguları ikna olmaz. Kendisini meselenin içerisinde hissetmez. Meselenin içinde hissetmesi için temsile müracaat etmek gerekir. Hatta bildiği birşey dahi olsa, aklî olanı kalbe indirebilmek için, bu temsil üslûbunu kullanmak gerekiyor. Temsil bir üslûbdur."