"Batı sanatı, doğrudan, kişinin kendini gerçekleştirmesi, kişinin kendisini tanıması ve yüceltmesi noktasında bir nefsaniyeti, bir kibri bileyen bir sanat olarak ortaya çıkar."
Keyifli ve doyurucu içeriğiyle her hafta TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan Kahve Bahane programında sanat eleştirmeni ve yazar Ömer Lekesiz, Kübra Nur Duran'ın konuğu oldu. Duran'ın; "Batının sanat telakkisi ile İslam'ın sanatla ilişkisinin izdüşüm farklılıkları nelerdir?" şeklindeki sorusu üzerine Lekesiz; bencillik, ahlak, faydacılık ve sanatın amacı üzerine şunları ifade etti:
"Batı sanatında, doğrudan, kişinin kendini gerçekleştirmesi, kişinin kendisini tanıması ve yüceltmesi noktasında bir nefsaniyeti, bir kibri bileyen bir sanat olarak ortaya çıkar. Yani tam da bizim 'faydacı' dediğimiz, 'insanların yararına' dediğimiz, 'Allah rızası' için dediğimiz olgular Hristiyan sanatında tamamen devreden çıkar.
Kişinin kendini gerçekleştirmesi şeklindeki son derece nefsanî, son derece bireysel bir uçlanmaya doğru gider. Bu tabii meselenin yalnızca bir yönü. Bundan ibaret değil. Diğer sanat türleriyle ilişki de buna göre kurulur. Ama başlangıcına bakarsanız, bizim dediğimiz noktadaki telakkiler Hristiyan sanatının başlangıcında da geçerlidir. Ne zaman ki, modernizm devreye girmiştir, bu ilişkiler tümüyle farklılaşmıştır, diyebiliriz."