Batı, Soyut Sanatı Kur'an'dan Öğrendi

Batı, soyut sanatı Kur'an'dan öğrendi

"Fetihle beraber düşündüğümüz zaman, rönesans kendi çerçevesi içerisinde ileri bir boyut kazandıkça İslam'ın eşiğine geliyor. Bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Rönesansın kemale, yani programının kemale ulaştığı noktada İslam başlıyor. Nasıl?"

TV111 ekranlarında her hafta izleyicisiyle buluşan Medeniyet Tasavvurları programında Dr. Suat Alkan ve Caner Kutlu, Batı medeniyeti-İslam medeniyeti ve bu ikisinin ekseninde Bediüzzaman'ın altını çizdiği 'medeniyet değerlerini' analiz ediyorlar. Bu hafta 'İstanbul'un fethi, fethin rönesans üzerindeki etkileri ve rönesansın İslam'a bakan yüzü' üzerine müzakerelerde bulunan Alkan ve Kutlu, Bediüzzaman'ın metinlerinde sıklıkla zikrettiği 'Batı medeniyetindeki yırtılmalar/tasaffiler' ve 'rönesansın bu yırtılmalar/tasaffiler içerisindeki duruşu' üzerine dair şunları ifade ettiler:

"Fetihle beraber düşündüğümüz zaman, rönesans kendi çerçevesi içerisinde ileri bir boyut kazandıkça İslam'ın eşiğine geliyor. Bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Rönesansın kemale, yani programının kemale ulaştığı noktada İslam başlıyor. Nasıl?

Yahudi ve Hristiyan medeniyetinden sonra İslam'ın gelişi... Rönesansın sağlıklı bir doğum değil, ama bir hamilelik tarzında, Bediüzzaman'ın bahsettiği yırtılma tarzında üçüncü evreye yaklaşması gibidir. Bakınız, hamile kelimesine geliyoruz. Bediüzzaman da bahsediyor bu hamilelikten. Çünkü rönesans bir doğum değildir. Ama İslam'a hamile kalma imkanını uyandıran bir süreçtir, bir stratejidir. Bu hamilelik dönemi bittiği zaman diyorlar ki: 'Eee tamam! Fotoğraf makinesi bizim yaptıklarımızı en güzel tarzda yapıyor. Şimdi biz ne yapacağız?' Soyut o zaman başlıyor. Zaten baktığınız zaman soyut düşünce/fikir, soyut sanat, Kur'an'daki mecaz ve istiare sanatına dayanıyor. "

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...