Bediüzzaman Neden Ölüme 'Terhis' Diyor?

Bediüzzaman neden ölüme 'terhis' diyor?

Sevincin ve sürûrun kaynağı, insanın gideceği yeri bilmesindedir.

Her hafta TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan ve Risale metinlerini farklı açılardan irdeleyen Holografik Bakış'ta bu hafta, Zübeyir Tercan ve Abdurreşid Şahin, İkinci Söz'den hareketle Bediüzzaman'ın 'terhis' kelimesine yüklediği anlamlara dair tefekkürlerde bulundular.

Mezkûr metinde geçen; "Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir terhisât-ı umumiye şenliği görüyor..." ifadelerini analiz eden ikili, askerlik tecrübesinden hareketle 'terhis' kelimesinin şöylesi alt çağrışımlara karşılık gelebildiğini ifade ettiler:

1) Terhis olunacak kişi, kendisini bir orduya veya kumandana intisap etmiş asker olarak gördüğünden, sair insanları da kendisiyle beraber asker ve terhis bekleyen devreler gibi algılamasını ifade için bu kelime kullanılmıştır. Mümin kendisiyle birlikte bütün âlemi böyle askerler olarak görür ve hepsinin gidişi böylesi bir terhis oluştur.

2) Terhis olunan kişi görevli olduğu yerden ayrıldığına üzülmez. Aksine; görevli olduğu yerde geçici, döneceği yerde kalıcı olduğunu düşünür. Bağlanmadığından acı çekmez. Ve asıl vatanına özlem duyar. Mümin de aynı şekilde bu dünyada görevli olduğunu bilir. Kalıcı âlemin öteki taraf olduğuna iman eder. Ölümleri de dünyasında böyle anlamlandırır. Sarsılmaz.

3) Terhis olunan kişi gideceği yerin neresi olduğunu bilir. Kaybolmaz, yokolmaz. Çünkü zaten vatan-ı aslîsi orasıdır. Gideceği yer, geldiği yerdir. Gidişi bir meçhule değildir. Ve sürûr ve sevincin kaynağı da bu 'nereye gideceğini bilmek'ten kaynaklanır. Mümin de gideceği yeri ve huzuruna gittiği Sultan-ı Zişan'ı bildiğinden benzer şekilde bir içhuzuru duyar. Ayrılıklardan şiddetli acılar çekmez.

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...