CIA'in işkenceleri aslında toplum mühendisliği
Batı, müslüman coğrafyasında yaptığı işkencelerle intikam arzusuyla dolu ve psikolojik dengesini yitirmiş bir toplum ortaya çıkarıyor. Bu şiddete meyyal, öfke dolu insanlar da Ortadoğu'yu olduğundan daha karanlık bir hale getiriyorlar.
Her cumartesi, TV111'de izleyicisiyle buluşan Haftanın Yorumu programında Fethi Çağıl ve hukukçu Safa Mürsel, geçtiğimiz günlerin de tartışma konusu olan 'CIA'in tutuklulara uyguladığı işkenceleri' ele aldılar.
Bu işkencelerin yalnızca suistimal değil, sorunlu bir Ortadoğu'nun 'mühendislik projesi' olabileceğine de dikkat çeken Mürsel; Amerika'nın Irak'ta, Ebu Gureyb cezaevinde yaptığı işkenceler sonrasında, bir şekilde hapisten kaçan (veya kaçırılan) pekçok insanın daha sonra o bölgede bir terör öğesi haline geldiğinin gözden kaçmaması gerektiğini belirtti.
Başta IŞİD lideri Halid el-Bağdadî olmak üzere daha pekçok örgüt üyesinin birer Ebu Gureyp hapishanesi işkence mağduru olduğunun altını çizen Mürsel, bu insanların orada yaşadıkları insanlıkdışı uygulamalar karşısında psikolojik dengelerini yitirmiş olabileceklerini ve belki de zaten bu amaçla o tür işkencelere maruz bırakıldıklarının görülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Batı'nın 'teröre karşı terörü' bir çözüm yöntemi olarak kullandığını, kendisine sorun çıkarabilecek bölgelerde sorun çıkartarak o bölgeleri dengesiz ve müdahaleye açık bir halde tuttuğunu belirten Mürsel, eğer rüzgar ekip fırtına biçmek istemiyorsa, bu noktada artık Batı'nın da bir özeleştiri yapması gerektiğinin altını çizdi.