TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan Alternatif Bakış Özel'de, yazar Metin Karabaşoğlu, Bediüzzaman'ın metinlerinden hareketle FETÖ'nün neden 'Nur talebesi olamayacağını' anlattı. Bu noktada, Bediüzzaman'ın Şualar'da yeralan bir metnine vurgu yapan Karabaşoğlu; 'seküler' mahiyetlerinin onları dinî bir yapı olmaktan uzaklaştırdığını ifade etti:
"Bu ülkede dindar zihinlerin dünyaya çevrilmesinin iki büyük sorumlusu var. Biri bunlardır... Himmet diye toplanılan şeyler. Oluşturulan ticari ağlar. Giderek lüksleşen hayat... Bütün dindarlar 'Onlar şöyle yaşıyor, sen böyle...' tazyikine maruz kalmadı mı? 'Siyasi menfaat' peşinde koştular mı? Koştular. 'Dünyevi menfaat' sözkonusu oldu mu? Oldu. Darbeye dahi teşebbüs ettiler. Daha ileri ne menfilikten söz edilebilir? İşin içinde bir sürü şahsî ve cemaati menfaat hikayesi de var. 'Cemaati menfaat' zaten hayatlarının özü ve özetiydi."
'Cemaati menfaat' başlığının üzerinde daha fazla durulması gerektiğini belirten Karabaşoğlu; FETÖ'nün bu yanlışının ilerleyen dönemlerde ümmetten kopmasına ve başka dinî gruplara karşı daha dışlamacı/üstenci bir tavır takınmasına neden olduğunu dile getirdi:
"FETÖ'deki anlayış; kendisini ümmet bütünlüğünden kopuk/yukarıda gören ve herşey 'Bizim elimizde olsun! Herşeyi biz yapalım!' isteyen, başka bütün dinî yapıları da yol arkadaşı değil, rakip, hatta düşman olarak gören bir anlayıştı."
Gelinen noktada FETÖ'ye 'nur talebesi' demenin Risale-i Nur metinleriyle ve Bediüzzaman'la çelişmek anlamına geleceğini belirten Karabaşoğlu; sadece FETÖ'nün değil, bu tür dünyevi, siyasi, şahsi, cemaati menfaat peşinde koşan her grubun benzer bir riski taşıdığını sözlerine ekledi:
"Bediüzzaman'ın nur talebeleri için koyduğu ölçü bu: 'Nurcular cemiyet memiyet, hususan siyasî ve dünyevî ve menfî ve şahsî ve cemaatî menfaat için teşekkül eden cemiyet ve komite değiller ve olamazlar...' Net bir şekilde söyleyelim: Bu ölçüye uymayan; dünyevi, siyasi, şahsi, cemaati menfaat peşinde cemiyet veya komite olmaya kalkan hiçbir yapı kendisini 'nur talebesi' olarak tarif edemez. İsterse sabahtan akşama kadar Risale-i Nur okuyor olsun."