Gülen grubu Charlie Hebdo sınavını kaybetti
Her pazartesi TV111 ekranında izleyicisiyle buluşan Alternatif Bakış programında, bu hafta, araştırmacı-yazar Metin Karabaşoğlu ve hukukçu Ömer Faruk Uysal; Şener Boztaş'ın 'İslam'da muhalefet ve sınırları' hakkındaki sorularını yanıtladılar.
Bediüzzaman'ın "Şeytanın ve siyasetin şerrinden Allah'a sığınırım..." cümlesini söylediği tarihin aslında 1919 olduğuna dikkat çeken Karabaşoğlu; esaretten dönüşünde İstanbul'da, özellikle de muhalif fikr-i siyasette olan dindarlar arasında gelinen kötü durumun ona bu cümleyi söylettiğini ifade etti.
Birbirlerine muhalif olan dindar insanlar hakkında, yine böylesi hassasiyetlere sahip olması gereken insanlar tarafından küfür isnadında bulunacak kadar ifrat edilmesinin Bediüzzaman'ı siyasetten tiksindirdiğini belirten Karabaşoğlu; bu şartlarda Bediüzzaman'ın 'şeytandan ve siyasetten' Allah'a sığındığını dile getirdi.
Fakat gelinen noktada, Charlie Hebdo olayında bulunduğu çizgiyle, Bediüzzaman'ın 1919'da Allah'a sığındığı kötü özelliklerin tamamının Fethullah Gülen ve takipçilerinde görüldüğünü belirten Karabaşoğlu; hal böyleyken bu insanların Bediüzzaman'ın mirasçısı gibi görülmesinin yanlış olduğunu vurguladı.
Yalnız peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhissalatuvesselama değil; Hz. İsa efendimize de, Hz. Meryem annemize de çirkin isnadlar, iftiralar içinde bulunan bir yayının; sırf muhalif fikri siyaset damarıyla ve Batı'nın desteğini alabilmek umuduyla bu grubun mensupları tarafından savunulur hale geldiğini belirten Karabaşoğlu; yaşanan bir örnek olarak bu durumun ibretle tefekkür edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.