Her cumartesi TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan ve gündemdeki başlıkları analiz eden Haftanın Yorumu programında bu hafta Fethi Çağıl ve hukukçu Safa Mürsel; genelde Diyanet İşleri'ne, özelde ise Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e yönelik sürdürülen karalama kampanyalarını konuştular. Çağıl'ın; "Bu algı operasyonlarının arkasında hangi saiklerin olduğunu düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Mürsel; bu tür tartışmaların seçime giderken artmasının ardında Diyanet İşleri'nin bugün gördüğü fonksiyonun da etkili olabileceğine dikkat çekti.
Geçmişten günümüze Diyanet İşleri Başkanlığı'nın aslında devletin dini kontrol aracı olarak kullanıldığına vurgu yapan Mürsel; bu şekilde bir fonksiyon görmesi halinde ülkedeki dindar insanların bu kurumdan rahatsız duymasına bedel, seküler kesimin/laik kanadın Diyanet İşleri'nin varlığını savunduğunu; fakat bugün gelinen noktada ise, özellikle Mehmet Görmez'li döneminde, her kesime uzanmaya çalışan Diyanet İşleri'nin ise yine aynı kesimlerce tam tersi endişelerle 'rahatsızlık sebebi' görüldüğünü ifade etti.
Afrika, Latin Amerika, Asya veya başka coğrafyalarda, Türkiye'deki din kardeşlerinin oralara uzanan elleri olmaya çalışan Diyanet'in bu açılımlarıyla küresel güçleri de rahatsız etmiş olabileceğine dikkat çeken Mürsel; Mehmet Görmez ve Diyanet İşleri Başkanlığına alınan yeni arabaya yönelik yapılan karalamaların da böylesi bir amaç taşıyabileceğine vurgu yaptı. Bunun yanısıra Kürtçe ve Ermenice meal gibi çalışmaların da yine bu dönemde yapıldığına dikkat çeken Mürsel; aslında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın varlığının değil 'değişen mahiyetinin' bazı kesimlerde rahatsızlık uyandırdığını sözlerine ekledi.