Hz. Hatice'den günümüz kadınları nasıl dersler çıkarabilir?
"Hz. Hatice validemizin bütün güzel meziyetleri içinde benim ayrıca dikkatimi çeken şöyle bir özelliği var: Varlık zamanında Efendimizle birlikte çok güzel günler geçiriyor, ama bütün sahip olduğu malı infak ettiğinde, hatta Mekke'de abluka altına alındıkları dönemde, açlıkla büyük bir imtihan içerisine girdikleri zamanda bile, asla şikayet etmiyor."
TV111 ekranlarında her perşembe izleyicisiyle buluşan Bir Niyet Bir Tasavvur programında, Melahat Güler ve Nurender Kuşaslan, yaklaşan Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle "Peygamber Efendimiz aleyhissalatuvesselamın hayatı, aile hayatımızda nasıl rehberimiz olur?" sorusuna cevap aradılar. Güler'in; "Hz. Hatice validemizin diğer eşleri yanında Efendimiz aleyhissalatuvesselam için ayrı bir kıymet ifade etmesinin hikmeti nedir? Ve bu hikmetlerden günümüz hanımları nasıl dersler çıkarabilir?" şeklindeki sorusu üzerine Kuşaslan, Hz. Hatice validemizin fedakârlığı ve sadakati ekseninde şunları söyledi:
"Hz. Hatice validemizin bütün güzel meziyetleri içinde benim ayrıca dikkatimi çeken şöyle bir özelliği var: Varlık zamanında Efendimizle birlikte çok güzel günler geçiriyor, ama bütün sahip olduğu malı infak ettiğinde, hatta Mekke'de abluka altına alındıkları dönemde, açlıkla büyük bir imtihan içerisine girdikleri zamanda bile, Hz. Hatice validemiz asla şikayet etmiyor.
O kadar varlıklı bir ailenin kızı ve o kadar büyük bir serveti ve şaşaası olmasına rağmen, hayatının Efendimizden sonraki kısmında mütevazı bir hayatı tercih etmesi çok anlamlıdır. Yani varlık zamanında Efendimizin yanında nasıl bulunuyorsa, mülkü olmadığı zaman da aynı şekilde bulunmuştur. Bütün servetini infak etmesinden sonra dahi, yaşadığı en o sıkıntılı günlerde asla şikayette bulunmaz. Onu hep teselli eder. Destek olur. (...) Buradan bakarak şunu anlıyoruz: Asıl fedakârlık yokluk zamanında da eşinin yanında olmaktır. Ve günümüz kadınları da eşlerinin gözünde değerli olmak, unutulmaz olmak istiyorlarsa bu meziyeti ders alabilirler."