'İhtilaf ahlakı' oluşmadan 'barış' sağlanamaz
Şener Boztaş'ın moderatörlüğünde ve hukukçu Ömer Faruk Uysal ve yazar Metin Karabaşoğlu'nun daimi konukluğunda her hafta gündeme dair meseleleri derinlikli analizlere tâbi tutan Alternatif Bakış'ta, bu hafta, çözüm sürecinde yaşanan sorunlar ve bununla bağlı olarak 'barış ahlakı' konuşuldu. Programın hemen başlarında, Köprü dergisindeki eski bir makalesini de anımsatarak, "Barış meselesinde düştüğümüz yer neresidir ve nasıl kalkabiliriz?" şeklinde bir soru yönelten Boztaş'a; Metin Karabaşoğlu, barış ve ihtilaf arasındaki ilişkiye dikkat çekerek cevap verdi.
Barış ahlakının aynı zamanda ihtilaf ahlakı olduğunu belirten Karabaşoğlu; Cenab-ı Hakkın kainattaki varlıkları ve o varlıklar içindeki türleri dahi 'tektip' şeklinde yaratmadığını, bu yönüyle barışın üzerine inşa edilmesi gereken şeyin de kesinlikle tektipçilik olmadığını belirtti. Farklılıkları zenginlik olarak gören ve yüzü ittihada bakan insanların ancak barış yapabileceğini vurgulayan Karabaşoğlu; düştüğümüz yerin de aslında tam bu noktaya tekabül ettiğini belirtti. İhtilafı ayrılığa veya gerilime değil, zenginleşmeye vesile görmekle bir barışın konuşulabilir olabileceğini belirten Karabaşoğlu, ihtilaf ahlakının inşası ile birlikte barış ahlakının ve barışın da kendiliğinden oluşacağını sözlerine ekledi.