İncil ve Tevrat sahabeden bahsediyor mu?
TV111 ekranlarında her perşembe izleyicisiyle buluşan Nur Penceresi programında bu hafta, İlahiyatçı Kenan Demirtaş, Bediüzzaman Said Nursî'nin 'sahabiler hakkındaki' 27. Söz isimli eserinden hareketle; ashabın faziletini ve ümmetin geri kalanının neden onlara yetişemediğini/yetişemeyeceğini analiz etti.
Fetih sûresinde geçen:
"Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kafirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükuya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kafirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vadetmiştir."
ifadelerinden hareketle sahabilerin faziletlerinin Kur'an'la da tasdik edildiğinin altını çizen Demirtaş; bu yönüyle sahabilere yapılan atıfların sadece Kur'an'da geçmediğinin, aynı zamanda geçmiş kutsal metinlerde de (tahrif edilmemiş hallerinde) ashab-ı kirama dair methiyelerin bulunduğunu ifade etti.
Onların böyle tekrar tekrar kutsal metinlerde haklarında ayetler inecek kadar kıymetli insanlar olduğunu belirten Demirtaş; elbette böylesi vurgulu bir şekilde vahiyde yer etmiş insanların ümmetin geri kalanına kıyasla hem faziletçe, hem istikametçe ileride olduğunu ifade etti.
Sahabilerden bahseden ayetlerin yanında, birçok hadis-i şerifin de onların kıymetinin altını çizdiğini belirten Demirtaş; "Ashabım yıldızlar gibidir..." buyuran Allah Resulünün de onların yol göstericiliğinin önemine vurgu yaptığını sözlerine ekledi.