Bediüzzaman’dan Mektup Var’ın bu haftaki bölümünde, Said Nursi’nin 'Hulusi-i Sani' unvanını verdiği Sabri Arseven’in Barla Lahikası'nda geçen mektubunu, Metin Karabaşoğlu ve Ahmet Özkılınç müzakere etti.
Nur’un İki Talebesinin Muazzam Uyumu
Risale-i Nur’un dağıtımı noktasında üstlendiği görev nedeniyle Bediüzzaman tarafından ‘Santral Sabri’ olarak isimlendirilen Sabri Arseven’in ehl-i ilim ve ehl-i medrese bir zat olduğunu dile getiren Ahmet Özkılınç, “Sabri ağabey imam olduğu için Risaleleri dağıtması daha kolay oluyordu. İnsanlar yanına geldiğinde dikkat çekmiyor ve böylece adeta bir santral işlevi görüyordu” dedi.
Hulusi Yahyagil ve Sabri Arseven’in aralarındaki ilişkiye de değinen Özkılınç, “Bu iki talebe arasında muazzam bir birliktelik var. Sabri ağabey Hulusi ağabeye 'birçok mesailde benim önümde' diyerek 'Üstadım' diyor, Hulusi ağabey ise müthiş bir tevazu ile onun ehl-i medrese bir zat olmasından dolayı 'Ben askerim. Sen ise ehl-i ilim bir zatsın' şeklinde yaklaşıyordu” dedi. Özkılınç, Risale-i Nur’un birinci ve ikinci talebeleri arasında sarsılmaz bir muhabbet, tenasüp ve hürmet olduğunu ifade ederek, “Hulusi ağabey ve Sabri ağabey arasındaki ilişki ihlasın hayata nasıl geçirileceğine örnek teşkil ediyor. Asla ve kat’a gıpta damarını tahrik etmeyen bir üslupları var” dedi.
Metin Karabaşoğlu ise, İhlas risalesindeki hıllet ölçülerine değinerek, “Bu ölçülerin uygulanmış halini Sabri ağabey ile Hulusi ağabey arasındaki ilişkide görüyoruz” dedi.
Ümmi Olmak Cahil Olmak Anlamına Gelmiyor
Ahmet Özkılınç, Risale-i Nur hizmetinde Hulusi Yahyagil, Sabri Arseven, Sıddık Süleyman ve Kürt Bekir Ağanın talebe ve hizmetkarlık noktasında 'ilk dört isim' olarak bilindiği ifade etti.
Metin Karabaşoğlu ise Kürt Bekir Ağabeyin ümmi bir zat olduğunu ifade ederek, “Kürt Bekir Ağa’da ümmi olmanın cahil olmak anlamına gelmediğini görüyoruz. Yazdığı mektuplardaki ifadeler cahil birinin kullanabileceği ifadeler değil” dedi.
Bu bölümde müzakere edilen mektubun tamamını Söz Basım tertibiyle düzenlenen Barla Lahikası 151. Mektup'tan okuyabilirsiniz.
Haber: Hatice Meryem Akovalı