Hayatta hepimiz başkalarına karşı hatalar yapıyor ve hatalara maruz kalıyoruz. Yapılan yanlışlara karşı tavrımız bazen sadece küsmek olurken, bazen de alabildiğine bir öfkeyle karşılık veriyoruz. Peki, affetmenin bu kadar övüldüğü ve Allah'ın affediciliğinin bu kadar vurgulandığı bir dinin mensupları olarak anlaşmazlık ve sulh konularında duruşumuz hangi prensiplerden beslenmeli? İtiraf mı önce gelmeli, affediş mi? Hatasını itiraf etmeyen de affedilmeli mi? Affedişin sınırı ne olmalı? Metin Karabaşoğlu, Alternatif Bakış'ta, Hz. Yusuf kıssasından bugüne uzanan ihtilaf-kavga-barışma olguları üzerinden, hayatımızdaki gerilimlerde de bize yol gösterecek bir analizde bulunuyor. Hz. Yusuf, kardeşlerini neden hemen affetmedi? Hz. Yusuf kıssası bu noktada bize nasıl bir ders veriyor?