Kur'an'da neden 'erâiki' deniliyor?
Kur'an'da geçen cennet nimetlerinin mahiyetine yönelik anlatımlar cennet nimetlerinin manevî olduğu kadar maddî lezzetler de içerdiğini gösteriyor.
TV111 ekranlarında her perşembe izleyicisiyle buluşan Nur Penceresi programında bu hafta, İlahiyatçı Kenan Demirtaş, Bediüzzaman Said Nursî'nin Yirmisekizinci Söz isimli eserinden hareketle cenneti, Kur'an'daki cennet tasvirlerinin özelliklerini ve cennetteki lezzetlerin mahiyetini analiz etti.
Programın başlarında Yasin sûresinin 56. ayetinde geçen; "Hum ve ezvâcuhum fî zilâlin alâ'l-erâiki muttekiûn/Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar..." ifadesindeki 'erâiki' kelimesini ve kullanılış hikmetlerini irdeleyen Demirtaş; 'erike' kelimesinin Araplar arasında kralların oturduğu tahtlar, bazen de gelin ve damadın düğünde oturduğu koltuklar için kullanıldığını belirtti.
Bu kelimenin kullanılışıyla aslında müminlere bağışlanacak cennet nimetlerinin büyüklüğünün de altının çizildiğini belirten Demirtaş; rivayetlerde cennete en son girecek kişinin dahi bir dünya kadar nimete kavuşacağının ifade edildiğini nakletti.
Bu noktada cennet nimetlerinin dünya nimetlerine benzetilerek anlatılmasının orada cismanî lezzetlerin de bulunduğunun en açık delili olduğunu belirten Demirtaş; Yirmisekizinci Söz isimli eserin tam da cennetin bu yönünü anlatan ve cennetteki lezzet-i maddiyenin kıymetini isbat eden bir eser olduğunu sözlerine ekledi.