Şener Boztaş'ın sunduğu yazar Metin Karabaşoğlu'nun daimî konuk olarak katıldığı Makine-i Ahval programının bu haftaki gündemi, halen ABD'de yaşamakta olan iki akademisyenin, Ahmet Kuru ve Gökhan Bacık'ın, Risale-i Nur ve Bediüzzaman üzerine yazdığı eleştirel makaleydi.
kitalararasi.com'da 20 Aralık 2017'de "Said Nursi’yi Eleştirel Okumak (1): İman ve Namaz Çözüm mü?" başlığıyla yayımlanan makalede, Kuru ve Bacık, Nur Talebelerini 'marjinal bir grup' olarak tesmiye etmiş ve Bediüzzaman'ın toplumsal sorunlara çözüm olarak merkezde 'iman ve namazı' göstermesini sorunlu bulmuşlardı.
"Nursi 6,000 sayfaya yakın hacimdeki Risaleler’de iman ve namazın cehalet problemini nasıl çözeceğini, fakirliğin aşılmasını nasıl sağlayacağını ve ihtilaflara karşı nasıl çözümler ortaya koyduğunu açıklayabilmiş midir?" sorgulamasının yapıldığı makalede, ayrıca, salt iman ve namaza yapılan bir vurguyla İslam âleminin güncel problemlerine çözüm bulunamayacağının altı çizilmişti.
Makalenin sonuç kısmında eleştirilerini daha ileri bir aşamaya taşıyan Kuru ve Bacık, Bediüzzaman'ın Batı toplumu hakkındaki analizlerinde de yanıldığını, onlara dair kötümser tesbitlerinin de isabetsiz olduğunu dile getirmişlerdi:
"Nursi, iman ve namaz ikilisini kainatta en mühim değerler olarak vurguladığı için kaçınılmaz olarak iman ve maddi başarı arasında olumlu bir ilişki kurmuştur. Halbuki yukarıda bahsedildiği gibi Norveç, Çek Cumhuriyeti gibi dinsizliğin çok yaygın olduğu ülkelerde eğitim, refah ve iç barış konularında göreceli olarak başarılı örnekler bulunmaktadır. Dolayısıyla iman ve namaz ile başarılı bir dünyevi düzen kurmak arasında zorunlu bir ilişki görünmemektedir."
Makine-i Ahval'de mezkûr makaleye dair bu ve benzeri pekçok ayrıntıyı ve iddiayı masaya yatıran Karabaşoğlu ve Boztaş, öncelikli bir tesbit olarak, tüm yaşananlara rağmen ne Kuru ne de Bacık'ın üzerlerindeki Fetullahçı endoktrinasyonu aşamadıklarını dile getirdiler.
Risale-i Nur'dan eleştirmek için çıkardıkları başlıkların, aslında onunla (ve hatta İslamî geleneğin tümüyle) ne kadar sığ bir ilişki kurduklarını ortaya koyduğunu belirten Metin Karabaşoğlu; "Risale-i Nur'da böyle gösterilmiştir!" dedikleri şeylerin dahi aslında yıllar yılı Fetullah Gülen'in etkisiyle anladıkları 'çarpıtılmış Risale-i Nur' çerçevesinde olduğunu ifade etti.
Bu anlamda, mezkûr makalede daha yola çıkarken birçok 'yanlış anlamalar' ve 'çarpıtmalar' sözkonusu olduğunu belirten Karabaşoğlu, ayrıca, Nur Talebelerinin sayısal çoğunluğu hakkında kurulan cümlelerin de aslında Nur Talebelerinin dünyasına ne kadar az nüfuz edildiğinin delili olduğunu dile getirdi.
Kuru ve Bacık'ın iddialarının hem 'oturdukları zemin' ve hem de 'o zeminden yapılan çıkarımlar' ekseninde sıkı bir şekilde analiz edildiği programın tamamını tv111.com.tr'nin Makine-i Ahval arşivinden izleyebilmek mümkün. (http://www.tv111.com.tr/programlar/makine-i-ahval/makine-i-ahval-14-bolum-iman-ve-namaz-vurgusu-uzerinden-said-nursi-elestirisinin-kritigi-2407.html)
Makine-i Ahval, her perşembe 16:00'da, canlı yayınla TV111'de...