Mezhepçilik yapmak kendi ayağımıza kurşun sıkmaktır
"Bu bölge bizim bölgemiz, İran da dahil, hepimizin yaşadığı bölge. Bu bölgedeki bir huzursuzluk Türkiye'yi de rahatsız eder, İran'ı da rahatsız eder. Bunu, siz kendi açınızdan bir strateji olarak kabul ederseniz, bu bir yerde teper. Emin olun teper."
Her cumartesi TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan ve gündemdeki başlıkları analiz eden Haftanın Yorumu programında bu hafta Fethi Çağıl ve hukukçu Safa Mürsel; 'Yemen'deki karışıklıkları' ve 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran ziyaretini' konuştular. Çağıl'ın; "Erdoğan'ın İran'da yaptığı açıklamaları nasıl buluyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Mürsel şunları söyledi:
"İslam dünyasının meseleleri konuşulurken, kendi ayağımıza kurşun sıkmamız nasıl olur denilirse, bu meselelerin mezhep bağlamı altında konuşulması kadar kendimizi sabote edecek başka bir vesile bulunamaz. Onun için, gerçekten, sayın Tayyip Erdoğan'ın; bu meseleyi mezhepçi söylem temelinde ele alan yaklaşımların, İran'ın bu tutumunun son derece yanlış olduğuna ilişkin görüşü tam zamanında söylenmiş bir görüştür.
Ne yazık ki, İran'ın çabalarının arkasında da, itiraf etmek lazım, mezhep bahanedir ve araçtır. Bir Fars milliyetçiliği, bir Pers milliyetçiliği, İran milliyetçiliği işin arkasındaki tetikleyici saiktir. (...) Bunun taşınabilir, kabul edilebilir bir tarafı yok. Bu bölge bizim bölgemiz, İran da dahil, hepimizin yaşadığı bölge. Bu bölgedeki bir huzursuzluk Türkiye'yi de rahatsız eder, İran'ı da rahatsız eder. Bunu siz kendi açınızdan bir strateji olarak kabul ederseniz, bu bir yerde teper. Emin olun teper."
İzahlarının devamında İran'ın İslam coğrafyasına ektiği böylesi kötü tohumların gün gelip kendisine de çok kötü zararlar verebileceğine dikkat çeken Mürsel; halbuki bölgenin önemli bir gücü olarak İran'ın da en az Türkiye kadar bu toprakların huzuruna çalışması gerektiğini sözlerine ekledi.