Modern medeniyetin en büyük tuzağı...
"Bugünkü medeniyetin yaptığı en pis şeylerden bir tanesi; bizim kıymet verdiğimiz değerlerin içini boşaltıp kendince o değerleri yeniden tanımlıyor..."
Her salı TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan Düşünce Okulu programında Mesnevî-i Nuriye'den bir bölüm, müzakereli okumalar eşliğinde İstanbul Düşünce Okulu ekibince masaya yatırılıyor. Bu haftaki bölümde de programcılar Yunus Emre Orhan, Yunus Emre Memmi, Ceylan Morgül ve İsmail Mutlu, Mesnevî-i Nuriye'de geçen;
"İ'lem eyyühe'l-aziz! Fısk çamuruyla mülevves olan medeniyet, insanları da o çamur ile telvis ediyor. Ezcümle: Riyâyı şan ve şeref ile iltibas etmiş. İnsanları da o pis ahlâka sevk ediyor. Hakikaten insanlar o riyâya öyle alışmışlar ki, şahıslara yaptıkları gibi, milletlere, hattâ unsurlara bile yapıyorlar. Gazeteleri o riyâya dellâl, tarihleri de alkışçı yapmışlardır. Bu yüzden şahsî hayatlar 'hamiyet-i cahiliye' ünvanı altında unsurî hayatlara fedâ edilmektedir."
metninden hareketle modern medeniyetin tanımları, bizim tanımlarımız ve bu tanımlar/kavramlar eşliğinde bize empoze edilen yanlış öğretiler üzerine konuştular. Programın hemen başlarında 'aynı kelimeler ile farklı anlamları kasetmeye' dikkat çeken Mutlu; modern medeniyetin, İslam toplumlarınca da muteber olan kavramlar eşliğinde, kendi tanımlarını bize dayatma çabası içinde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Şan, şeref, hürriyet... Bunlar aslında hep istenilen şeyler. Her dönemde istenilen şeyler. Bugüne özgü şeyler değil. Bunlar erdem. Bunlarda herkes hemfikir. Şan ve şeref mesela, eskiden de güzel birşeydi, şimdi de güzel birşey. Ama artık bize şan ve şeref diye sunulan şey değişiyor. Yahut hürriyet diye sunulan şey değişiyor. Bugünkü medeniyetin yaptığı en pis şeylerden bir tanesi; bizim kıymet verdiğimiz değerlerin içini boşaltıp kendince o değerleri yeniden tanımlıyor..."
Metinde geçen 'çamurla telvis etmeyi' bir çeşit libas giydirme olarak da anlayabileceğimize vurgu yapan Mutlu; modern medeniyetin, bizim aşinası ve müşterisi olduğumuz kavramları, aynı başlık içinde 'pislendirilmiş' bir şekilde bize sunarak giydirdiğini ve bu nedenle bu kavramlar üzerinden bize taşınan bilgilere karşı da uyanık olmamız gerektiğini sözlerine ekledi.