TV111'de her hafta izleyicisiyle buluşan Nur Penceresi'nde bu hafta, Bediüzzaman'ın, Cenab-ı Hakkın Rezzakiyetini ifade etmek için kullandığı 'umulmadık yerden nimetlerin verilmesi' meselesi analiz edildi. "Bu ifadeyi nasıl anlamalıyız?" şeklindeki bir izleyici sorusu üzerine Demirtaş; elma, saksı ve toprak örneğinden hareketle asıl yaratanın Allah oluşunu izah ve isbat etti.
Bir saksı toprağa bakıldığında, cisminden başka dayanacağı bir güç olmadığının görüldüğünü belirten Demirtaş; fakat buna rağmen dünyada bulunan belki üç milyon tür bitkinin hangisinin tohumu bu saksıya atılsa, yine o saksıdan bitebildiğini, bununsa ancak herşeyi yaratan bir Allah'ın yaratmasıyla mümkün olabileceğini dile getirdi.
Bu noktada ölü topraktan diri şeylerin vücuda gelmesinin hakikaten 'umulmadık yerden' olduğunu belirten Demirtaş; tıpkı bunun gibi arıdan bal, inekten süt, böcekten ipek elde edebilmenin de, onları aşan işleri yapmalarının sırrıyla, bize bir tevhid dersi verdiğini ifade etti.
Toprağın kendinde olmayan birşeyle, daha doğrusu 'hayatla' bir canlı yaratabilmesinin (haşa) mümkün olmadığını belirten Demirtaş; hayatlı olan birşeyi ancak 'hayat sahibi' ve 'hayatın da ne olduğunu bilen' birisinin yaratabileceğini, bu açıdan eriştiğimiz nimetlerin tamamının, onları aşan özelliklerde, 'umulmadık yerden' olduğunu sözlerine ekledi.