Nefis Mutlaka 'Öldürülmeli' mi?

 

Holografik Bakış'ta Dördüncü Söz'ün tefekkürü tüm derinliğiyle devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Dördüncü Söz'deki temsilî hikayeciği kalp ve nefis ekseninde okumaya başlayan Abdurreşid Şahin ve Zübeyir Tercan; bu hafta, Bediüzzaman'ın mezkûr metinde kalp ve nefis arasında kurduğu dostluk ilişkisini hayatımıza nasıl taşıyacağımızı konuştu.

Tasavvuf öğretisinde daha çok nefsin 'öldürülecek' veya 'arkada bırakılması gereken' birşey olarak tarif edildiğinin altını çizen ikili; Bediüzzaman'ın ise nefsi 'arkada bırakılması gereken' ve değil, 'kalple birlikte hareket etmesi gereken' olarak tarif ettiğine dikkat çektiler. Bu noktada nefsin tabiatının elbette kalp kadar yoğun bir şekilde rıza–i ilahî yolunda yaşamaya uygun olmadığını belirten ikili; ancak onun da bir ölçüde kalple birlikte hareket etmeye müsait bir parçasının/yönünün bulunduğunu, nefisten asıl beklenenin de bu miktarı kalbe itaat içinde geçirmesi olduğunu dile getirdiler.

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...