Nefse Dinî Emirleri Sevdirebilmek Mümkün mü?

Nefse dinî emirleri sevdirebilmek mümkün mü?

"Nefis böyle birşeyi istemez normalde. Nefsin hayra çalıştığı nerede görülmüş? Ama nefis 'böyle bir eblehliği/akılsızlığı' yapmamak ister. Bundan kaçmak ister. Neden? Gelecek olan faydasını için yapmak ister."

Her hafta TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan ve Risale metinlerini farklı açılardan irdeleyen Holografik Bakış'ta bu hafta, Zübeyir Tercan ve Abdurreşid Şahin, Birinci Söz'den hareketle zikir, fikir ve şükür kavramlarını konuştular.

Bediüzzaman'ın anlattığı şekilde zikrin, fikrin ve şükrün aslında bir angarya değil, fıtrî bir ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Tercan; bu noktada Birinci Söz'ün ahirinde muhatap olarak kalp veya vicdanın değil, birebir nefsin alınışının ve "Ey nefsim, böyle ebleh olmamak istersen..." denmesinin ayrıca hikmetli olduğunu belirtti.

Allah namına vermenin, almanın ve işlemenin, bu yönüyle aynı zamanda nefse de hoş gelen, hatta insanı rahatlatan bir doğru davranış şekli olduğuna vurgu yapan Tercan; dinî çoğu şeyi kabul etmekte zorlanan, iyi şeyleri pek istemediğini düşündüğümüz nefsin, böylesi bir düzlemde 'ebleh' olmamayı elbette isteyeceğini, Bediüzzaman'ın bu noktada dinî eğitimi nefse de mantıklı gelen bir üslûpla verebildiğini ifade etti.

 

Tüm Haberler

Tümü için tıklayın...