Neye 'canlı' demeliyiz?
"Birşeyin hayattar olması onun varlığını sürdürebilmesi demektir. Yani birşeye hayattar diyebilmeniz için birçok an kendisini tezahür ettirmesi gerekir. Bilinçlilik hali nedir? Süreklilik halidir."
TV111 ekranlarında her hafta izleyicisiyle buluşan ve Risale metinlerini farklı açılardan irdeleyen Holografik Bakış'ta bu hafta, Zübeyir Tercan ve Abdurreşid Şahin, İkinci Söz'den hareketle "Hayat nedir?" sorusu üzerine analizlerde bulundular. Mezkûr metinde geçen;
"Ey nefsim! Bil ki, evvelki adam, kâfirdir. Veya fâsık, gafildir. Şu dünya, onun nazarında bir matemhane-i umumiyedir. Bütün zîhayat, firak ve zevâl sillesiyle ağlayan yetimlerdir. Hayvan ve insan ise, ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır. Dağlar ve denizler gibi büyük mevcudat, ruhsuz, müthiş cenazeler hükmündedirler. Daha bunun gibi çok elîm, ezici, dehşetli evham, küfründen ve dalâletinden neş'et edip onu mânen tâzip eder..."
cümlelerini analiz eden ikili; burada geçen 'ecel pençesi, müthiş cenazeler' ve 'firak ve zeval sillesiyle ağlayan yetimler' gibi ifadelerden hareketle "Hayat aslında nedir? Nasıl arttırılır? Nasıl varlığı anlaşılır?" sorularına cevap aradılar:
"Birşeyin hayattar olması ne demek? Bunu firak ve zevalle ilişkilendirmemiz gerekiyor. Birşeyin hayattar olması onun varlığını sürdürebilmesi demektir. Yani birşeye hayattar diyebilmeniz için birçok an kendisini tezahür ettirmesi gerekir.
Bilinçlilik hali nedir? Süreklilik halidir. Kendi varlığının ve sürekliliğinin farkında olmayan şeye canlı demiyoruz. Benim hayatımı devam ettiriyor olmam bir farkındalığın devamıyla alakalıdır. Hayat dediğimiz bir bilinç ve bir farkındalık ile beraber anılır hep.
Dolayısıyla masada hayat yok. Masa etrafında olanların farkında değil. Bunu hayatsız yapan şey nedir? Etrafında olan hiçbir şeyden haberdar olmamasıdır. İlişki kurduğu ölçüde hayat ona giriyor. Kendisini başka şeylerle bağladığı ölçüde hayatlanıyor. O halde hayat ne demektir? İlişki ağını genişletmek demektir."