Peygamberimiz "Kolaylaştırınız!" derken neyi kastetti?
"Soru şu: Resulleri muvaffak edip de feylesofları muvaffak etmeyen sır nerede yatıyor? Bunu özellikle Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam için soruyorum. Öylesine inatçı ve bedevî bir kavimde, damarlara işlemiş âdetleri, o kadar kısa bir sürede, o kadar kolaylıkla ve (özellikle altını çiziyorum) daimî bir şekilde nasıl değiştirebildi?"
TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan ELFİ (Elmas Fikirler) programında her hafta bir isim, kendi dünyasındaki bir tefekkürü, bir analizi veya yeni bir farkındalığı; kısacası, bir 'elmas fikri' izleyicilerle paylaşıyor. Geçtiğimiz haftalarda da Yunus Emre Orhan; Peygamber Efendimizin tebliğindeki başarısı üzerinden "Etkili tebliğ ve terbiye nasıl olmalı?" sorusuna cevap aradı. "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız!" hadisini sunumunun merkezine alan Orhan, şunları söyledi:
"Hepimizin hayatından bildiği bir tecrübe var. Biz, bir işi neden yapacağımız noktasında ikna olmuşsak ve buna bağlı olarak o işi seviyorsak, o iş bize kolay gelir. Birine bir iş yaptıracaksanız ve o kişinin o işi angarya olarak yapmasını istemiyorsanız, o kişiye o işi neden yapması gerektiğini izah etmeniz ve ikna etmeniz gerekir.
Eğer bu konuda başarılı olursanız, o kişi o işi severek yapar. Eğer başaramazsanız, o kişi o işi angarya olarak görür. O zaman geleceğim nokta şu: 'Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız!' meselesini bu bağlamda ele alalım diyorum. Yani kolaylaştırınız derken 'Çeşitli toleranslarda bulunun muhatabınıza!' değil de 'Dini ona öyle bir izah edin ki, yapacağı herşey ona çok kolay gelsin.'"