Metin Karabaşoğlu’nun hazırlayıp sunduğu Siyer Okumaları programında bu hafta Medine’ye gelen heyetler ile Efendimizin (a.s.m.) nasıl muhatap olduğu ve bu muhatabiyet içerisinden bizim çıkarmamız gereken dersler konuşuldu.
Allah’ın İnsanların Fıtratına Yerleştirdiği Ölçü
Medine’ye Arabistan’ın çeşitli şehirlerinden ve Yemen’den de birçok heyetin geldiğini anlatan Karabaşoğlu, "Medine’ye gelen heyetlerden biri de Benî Ezd heyetidir. Bu heyet Efendimize (a.s.m.) İslam’ın şartlarını kabul ettiklerini söylüyor” dedi ve şu kıssayı anlattı:
"Peygamberimizin (a.s.m.) yanına gelen heyetin reisi, 'İslamiyeti kabul etmeden önce de kendimize huy edindiğimiz şeyler var. Onlar üzerinde devam ediyoruz' diyor.
Bunun üzerine Peygamberimiz de (a.s.m) onlara 'Sizin kabile olarak huy edindiğiniz şeyler nedir?' diye soruyor.
Diyorlar ki, 'Bolluk zamanında nimete şükür, bela ve musibet zamanında sabır ve tahammül, uğranılan bir kazaya rıza ve savaş meydanında düşmanla karşılaşınca sebat göstermek ama buna karşılık düşmanın üzülmesine sevinmeyi ya da düşmanın sevinmesine üzülmeyi terk etmektir.'”
Metin Karabaşoğlu bu ölçülerin insanların fıtratlarına yerleştirilmiş olduğunu ifade ederek, “Henüz Müslüman olmamışken bu kabilede bir ahlak olarak öne çıkan bazı güzel huylar, siyer kitaplarından öğrendiğimize göre, Resulullah’ın (a.s.m.) hoşuna gidiyor” dedi.
Medine’ye Gelen Heyetler ve Peygamberimiz (a.s.m.)
Peygamberimizin (a.s.m.) Medine’ye gelen heyetlerle arasında geçen konuşmaları anlatan Metin Karabaşoğlu, “Efendimiz her zaman hak ve hakikat konuşarak imana, ibadete ve marifetullaha davet edip günah, şirk, küfür ve kibirden sakınmaya çağırırdı” dedi.
Karabaşoğlu, Peygamberimizin (a.s.m.) en ufak muhatabiyetlerinde dahi tevhit, teslimiyet ve ubudiyet dersleri verdiğini anlattı.
Haber: Hatice Meryem AKOVALI