TV111'de yayınlanan Alternatif Bakış Özel programında, yazar Metin Karabaşoğlu, Şener Boztaş'ın 'Fettullahçılık ve Nurculuk arasındaki farklar'a dair sorularını cevapladı. Bu farklardan birisinin de süreç-sonuç perspektifinde görünür olduğuna dikkat çeken Karabaşoğlu; Risale-i Nur mesleği ile Fettullahçılık arasındaki mezkûr nüansı şöyle tarif etti:
"İhlas Risalesi'nden ve Lahikalardan şu dersi alıyoruz biz: İman hizmeti süreç odaklıdır. İhlas bunu gerektirir. Süreç odaklı olmak ne demek: Amacın meşru olması yetmez. Kullandığın aracın da meşru olması gerekir. Bediüzzaman'ın söylediği şu manada bir söz var: Meşru bir maksada gayr-ı meşru/bâtıl yöntemlerle gidilmez. Dolayısıyla 'Şöyle yanlışlar yapıyorum, böyle hatalara düşüyorum, ama bunları iyi bir niyet için yapıyorum...' diyemezsiniz."
Risale-i Nur mesleğinde gidenlerin amaç kadar aracın da meşruiyetine dikkat etmek zorunda olduklarına vurgu yapan Karabaşoğlu; Fettullahçılıkta ise araç için meşruiyet aranmadığını, hatta 'amaca ulaşmak adına her yolun mübah görüldüğü' bir vartaya düşüldüğünü ifade etti:
"Amacın meşruluğu kadar araçlarının da meşru olması gerekir. Bediüzzaman'ın bu konuma muazzam bir hassasiyeti var. Süreç odaklılık ile kastedilen bu. İhlasın muhafazası açısından 'süreç odaklılık' olmazsa olmaz birşey. Fettullahçılıkta ise 'sonuç odaklılık' var. Amacın kutsallığı adına her türlü araç kullanılabiliyor. Kur'an'ın ölçülerine aykırıymış, sünnetin ölçülerine aykırıymış, İslam geleneğinin ölçülerine aykırıymış, ehl-i sünnetin yoluna aykırıymış... Hiç önemsenmiyor. Amaç kutsal ya!"