Risale-i Nur nasıl bir ispat metodu kullanıyor?
Bediüzzaman, Emirdağ Lahikası'nda 'bütün Risale-i Nur hüccetleri, bu burhan-ı yakinî kısmındandır...' diyor. Peki 'burhan' ve 'hüccet' ne demek?
TV111 ekranlarında her perşembe izleyicisiyle buluşan Nur Penceresi programında, bu hafta, İlahiyatçı Kenan Demirtaş, Bediüzzaman Said Nursî'nin eserlerinde hem kelime olarak hem de yöntem olarak sık sık kullandığı 'burhan' kelimesinin mantık ilmindeki karşılığını izah etti.
Burhanın sözlük karşılığı olarak 'güçlü mantıkî delil' anlamına geldiğini belirten Demirtaş; mantık ilminde ise burhana 'mukaddemeleri zaruriyattan olan bir kaziyenin hükmü...' tarifi yapıldığını, bunun günümüz dilindeki karşılığının ise 'öncülleri apaçık olan/herkesin kabulü olan bir önermenin hüküm cümlesi' olduğunu ifade etti.
Daha sonra burhanı bir saat örneği üzerinden izah eden Demirtaş; metallerin değişik boyutlarda ve işlevlerle birleştirilmesinden oluşturulmuş olan ve 'zamanın ölçülmesi hikmetine' yarayan saatin, bir usta tarafından yapıldığını anlamak için burhanı kullanabileceğimizi belirtti.
1. Öncül/Mukaddem olarak: "Metaller kendi kendine hikmetli sonuçlar elde edemezler..." cümlesini kullanan Demirtaş; 2. Öncül olarak da "Saat, metallerden oluştuğu halde ondan hikmetli sonuçlar elde edililiyor..." genel kabul gören hükmünü kullandı. Sonuç cümlesi olarak da; "Eğer saatte bu hikmet varsa (görüyoruz ki var, zaman ölçülüyor) bu hikmet elbette metallerden değil, onu yapan ustadandır..." hükmüne varan Demirtaş; Risale-i Nur'un her yerinde böylesi bir burhan yöntemiyle Allah'ın varlığı, birliği ve isimleri üzerine tefekkürler bulunduğunu; bu nedenle 'burhan'ı anlamanın Risale-i Nur'u anlamada kritik bir öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.