Şeyh Said İsyanı 1925 tarihinin Şubat ayında başlayıp Nisan ayına kadar sürmüş, Güney Doğu Anadolu’da merkezi yönetime karşı girişilen Kürt ayaklanması olarak bilinmektedir.
Dönemin devlet yetkilileri ve gazetecileri Şeyh Said ile Bediüzzaman Said Nursi’yi karıştırıp Bediüzzaman’ın temsili resmini kullanarak Şeyh Said’in haberlerini yapmışlar.
Bediüzzaman Şeyh Said’in İsyan Davetini Reddetmiştir
Ahmet Akgündüz’ün Arşiv Belgeleri Işığında Bediüzzaman Said Nursi ve İlmi Şahsiyeti adlı kitabının ikinci cildinde yer alan bilgilere göre, Cumhuriyet döneminde bu konularla ilgili yazı yazanların çoğu, özellikle de resmi makamlar, Bediüzzaman Said Nursi ile Şeyh Said’i birbirine karıştırmışlar. Ve yine kitapta ifade edildiğine göre bu karıştırma bazen kasten bazen de cehalet sebebiyle meydana gelmiştir.
Bediüzzaman ise hiçbir zaman dahili isyan tekliflerini kabul etmemiş ve Asâ-yı Musa adlı eserinde Osmanlı ordusunda yüzbinlerce evliya olduğunu ifade ederek, “Türk milleti asırlardan beri İslamiyet’e hizmet etmiş ve çok veliler yetiştirmiştir. Bunların torunlarına kılınç çekilmez” demiştir. Kitaptan öğrendiğimize göre de, Bediüzzaman, Şeyh Said’in davetine bir mektup ile cevap vererek “Türk’ü Kürd’e, Hasan’ı Hüseyin’e mi kırdıracaksınız? Dahilde silah çekilmez” diyerek destek olmadığı gibi onu da bu ayaklanmadan vazgeçirmeye çalışmıştır.
Haber: Hatice Meryem AKOVALI