Tahir, Mardin'e neden 'annesinin seccadesini' sordu?
"Bu, Kemal Tahir'in büyük adam olduğunu ve kullandığı dili gösteriyor. Yani o dili kullanmakla insanlar üzerinde hizmet yaptığını, hizmet yapmış olacağını düşünüyor ve din unsurlarını kullandığı dilin dışında bırakmanın dürüstçe bir iş olmadığını söylüyor."
TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan Medeniyet Tasavvurları programında Dr. Suat Alkan ve Caner Kutlu, her hafta, Batı medeniyeti, İslam medeniyeti ve bu ikisinin ekseninde Bediüzzaman'ın altını çizdiği 'medeniyet değerlerini' analiz ediyorlar. Hayatının büyük bir kısmı Batı'da geçen Dr. Suat Alkan; her hafta, orada gördükleri, İslam topraklarında yaşadıkları ve Risale-i Nur'da okuduklarına dair Kutlu'nun kendisine yönelttiği soruları yanıtlıyor.
Bu hafta 'medeniyet dili' ve 'dilin önemi' konularını müzakere eden Alkan ve Kutlu, medeniyet dilinin oluşumunda dinin etkisinin gözden gelinemeyecek bir değer taşıdığının altını çizdiler. Konuya dair bir hatırasını da izleyicilerle paylaşayan Alkan; Kenterler Tiyatrosu'nda İsmet Bozdağ'ın bir konferansını dinlediğini, bu konferansın ardından Bozdağ'ın kendisiyle Şerif Mardin ve Kemal Tahir'e dair bir anısını paylaştığını ifade etti.
Bir keresinde Tahir ve Mardin sohbet ederken Mardin'e Tahir'in; "Şerif, sizin evde annenin tesbihi var mı? Seccadesi var mı?" gibi sorular sorduğunu; Mardin'in bu sorulara "Var..." cevabı vermesi üzerine Tahir'in "Biz bunları görmezden gelirsek, dürüst bir yazar olmayız!" dediğini aktardı. Bu hatıranın arkasında aslında Tahir'in edebiyat dili ile din dilini nasıl birbirinden kopmaz bir bütün gibi gördüğünün bulunduğunu belirten Alkan; böylesi bir bütünlük gözetilmezse medeniyet dilinin inşasının da mümkün olamayacağını belirtti.