Toprak neden daha üstün?
Cennetteki nimetlerin ve lezzetlerin cismanî oluşunu anlayamayanlar genelde 'kesif olanın kötü olduğu' yanılgısına kapılıyorlar.
TV111 ekranlarında her perşembe izleyicisiyle buluşan Nur Penceresi programında bu hafta, İlahiyatçı Kenan Demirtaş, Bediüzzaman Said Nursî'nin Yirmisekizinci Söz isimli eserinden hareketle cenneti, Kur'an'daki cennet tasvirlerinin özelliklerini ve cennetteki lezzetlerin mahiyetini analiz etti.
Mezkûr metinde Bediüzzaman'ın, cismanî lezzetlerin ve cismaniyette gerçekleşen tecelli-i esmanın kıymetini anlatabilmek için toprak örneğini kullandığına dikkat çeken Demirtaş; toprağın Cenab-ı Hakkın esmasına bir perde oluşunun iki cihetle anlaşılabileceğini dile getirdi.
Bunlardan birisinin perdeyi örten/kapatan birşey olarak düşünmekle, diğerinin ise sinema perdesi gibi 'üzerinde yansıtan olarak ele almakla' tecelli-i esma manasını bize aktardığını belirten Demirtaş; toprağın fonksiyonunu anlamada sinema perdesi örneğinin daha elverişli bir temsil mahiyeti içerdiğini vurguladı.
Toprağın da tıpkı bir sinema perdesi gibi, bağrından fışkıran çok çeşitli canlılar vasıtasıyla, esmaya aynalık ettiğini vurgulayan Demirtaş; burada perdeyi daha faydalı hale getiren şeyin perdedeki şeffafiyet veya çok renklilik değil; perdenin 'kesafeti içindeki yansıtıcılığı' olduğunu dile getirdi.
Bu yönüyle cismanî nimetlerin veya cismaniyetin kendisinin kesafetiyle esma arasındaki bağlantının anlaşılabileceğini söyleyen Demirtaş; her ne kadar cismaniyetin kendisi 'sorunlu' görünse de aslında ondaki bu halin Cenab-ı Hakkın esmasına daha fazla ayna olmasını sağladığını sözlerine ekledi.