Türkiye dindarlaşmıyor ama dindarlık görünür hale geliyor
"Aslında Türkiye toplumu daha 'dindar' hale gelmiyor. Fakat dindarlık daha 'görünür' hale geliyor."
Her pazartesi TV111 ekranlarında izleyicisiyle buluşan Alternatif Bakış programında bu hafta, araştırmacı-yazar Metin Karabaşoğlu, hukukçu Ömer Faruk Uysal ve Şener Boztaş, 'Türkiye ve dindarlık' konusunu masaya yatırdılar. Programın hemen başlarında Boztaş'ın; "Türkiye dindarlaşıyor mu?" şeklindeki sorusu üzerine Karabaşoğlu şunları söyledi:
"Aslında Türkiye toplumu daha 'dindar' hale gelmiyor. Fakat dindarlık daha 'görünür' hale geliyor. Çünkü daha önce engelleniyordu. Mesela; ben, sakallı erkek sayısının artıyor olduğunu hissediyorum. Niye? Sakal fıtrî birşey. Müslüman olmayan toplumlarda da, erkeklerin yaygın olarak tercih ettiği birşey. Efendimizin (a.s.m.) hadisinde de 'fıtrattandır' diye ifade ediliyor.
Ama Türkiye'de sakal, 'dindarlık simgesi' olarak, bir insanın belli işleri yapamaması anlamına geliyordu. Sakallı bir görüntüsü yakalansa, o kişinin, birçok devlet görevinde veyahut bazı özel kuruluşlarda dahi çalışamaz hale gelmesi mümkündü. Şimdi bu baskılar ortadan kalktıkça, normalleştikçe toplum, insanlar daha önce yapamadıklarını daha rahat yapar hale geliyorlar.
Gümüş yüzük. 28 Şubat şartlarında, günde beş vakit namaz kıldığını bildiğimiz, dindar tanımı içinde hayatını yaşamaya çalışan birçok arkadaşımız, bulundukları yer dolayısıyla çıkardılar yüzüklerini. Altın yüzük takmayı, altın erkeğe haram olduğu için, kendilerine yediremediler haklı olarak. Gümüş yüzük ise apaçık bir şekilde 'Ben dindarım' anlamına geliyordu. 28 Şubat'ın fişlemelerine tâbi olmak ve (misal) Kelam Alemdaroğlu'nun İstanbul Üniversitesi'nde pekala 'atılmak' sonucunu getirebiliyordu.
Bugün diyelim ki; parmağında gümüş yüzük görünenlerin fazlalaşması, ekstra birşey, dindarlaşma, 'AK Parti insanları dindar olmaya zorlaması' gibi bir anlama gelmez. Hayır, insanlar üzerlerindeki baskıların bir parça hafiflediğini hissettikleri için 'ne iseler o şekilde' açıkça gösterir hale geldiler."