Sözler

Sözler, Lemeât, 990. sayfadasınız.

Maddiyyunluk bir tâun-u mânevîdir
Maddiyyunluk bir tâun-u mânevî; beşere de tutturdu şu müthiş bir sıtmayı.Haşiye 1 Hem de âni çarptırdı bir gazab-ı İlâhî. Telkin, hem de taklit,
Tenkide kabiliyet-i tevessüü nisbeten, o tâun da ediyor tevessü ve intişar. Telkini fenden almış, medeniyetten taklit.
Hürriyet tenkit vermiş; gururundan dalâlet çıkmış.
• • •
Vücutta atâlet yok; işsiz adam, vücutta adem hesabına işler
En bedbaht, sıkıntılı, muztarip işsiz olan adamdır. Zira ki atâlet, vücut içinde adem, hayat içinde mevttir.
Sa'y ise, vücudun hayatı, hem hayatın yakazasıdır elbet.
• • •
Ribâ İslâma zarar-ı mutlaktır
Ribâ atâlet verir, şevk-i sa'yi söndürür. Ribânın kapıları, hem de onun kapları olan bu bankaların her
Dem nef'i ise, beşerin en fena kısmınadır. Onlar da gâvurlardır. Gâvurlardaki nef'i en fena kısmınadır; onlar da zalimler. Her
Dem zalimlerdeki nef'i en fena kısmınadır. Onlar da sefihlerdir. Âlem-i İslâma bir zarar-ı mutlaktır. Mutlak beşer her
Dem refahı nazar-ı şer'îde yoktur. Zira harbî bir gâvur hürmetsiz, ismetsizdir, demi hederdir. Her de...m.
• • •
Kur'ân, kendi kendini himaye edip hâkimiyetini idame eder Haşiye 2
Bir zâtı gördüm ki yeis ile müptelâ, bedbinlikle hasta idi. Dedi: Ulemâ azaldı, kemiyet keyfiyeti. Korkarız, dinimiz sönecek de bir zaman.
Dedim: Nasıl kâinat söndürülmezse, iman-ı İslâmî de sönemez. Öyle de, zeminin yüzünde çakılmış mismarlar hükmünde her an

Maddiyyunluk bir tâun-u mânevîdir Maddiyyunluk bir tâun-u mânevî; beşere de tutturdu şu müthiş bir sıtmayı.Haşiye 1 Hem de âni çarptırdı bir gazab-ı İlâhî. Telkin, hem de taklit, Tenkide kabiliyet-i tevessüü nisbeten, o tâun da ediyor tevessü ve intişar. Telkini fenden almış, medeniyetten taklit. Hürriyet tenkit vermiş; gururundan dalâlet çıkmış. • • • Vücutta atâlet yok; işsiz adam, vücutta adem hesabına işler En bedbaht, sıkıntılı, muztarip işsiz olan adamdır. Zira ki atâlet, vücut içinde adem, hayat içinde mevttir. Sa'y ise, vücudun hayatı, hem hayatın yakazasıdır elbet. • • • Ribâ İslâma zarar-ı mutlaktır Ribâ atâlet verir, şevk-i sa'yi söndürür. Ribânın kapıları, hem de onun kapları olan bu bankaların her Dem nef'i ise, beşerin en fena kısmınadır. Onlar da gâvurlardır. Gâvurlardaki nef'i en fena kısmınadır; onlar da zalimler. Her Dem zalimlerdeki nef'i en fena kısmınadır. Onlar da sefihlerdir. Âlem-i İslâma bir zarar-ı mutlaktır. Mutlak beşer her Dem refahı nazar-ı şer'îde yoktur. Zira harbî bir gâvur hürmetsiz, ismetsizdir, demi hederdir. Her de...m. • • • Kur'ân, kendi kendini himaye edip hâkimiyetini idame eder Haşiye 2 Bir zâtı gördüm ki yeis ile müptelâ, bedbinlikle hasta idi. Dedi: Ulemâ azaldı, kemiyet keyfiyeti. Korkarız, dinimiz sönecek de bir zaman. Dedim: Nasıl kâinat söndürülmezse, iman-ı İslâmî de sönemez. Öyle de, zeminin yüzünde çakılmış mismarlar hükmünde her an