Lâkin onların gözleri açık; defineyi ihata eder. Definede ne var, ne yok, görür. O defineyi öyle bir tenasüp ve intizam ve insicamla tavsif eder, beyan eder ki, hakikî hüsn-ü cemâli gösterir.
Meselâ, âyet-i
وَاْلاَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَالسَّمٰوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ * 1
يَوْمَ نَطْوِى السَّمَۤاءَ كَطَىِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ * 2
ifade ettikleri azamet-i rububiyeti gördüğü gibi,
اِنَّ اللهَ لاَ يَخْفٰى عَلَيْهِ شَىْءٌ فِى اْلاَرْضِ وَلاَ فِى السَّمَۤاءِ * هُوَ الَّذِى يُصَوِّرُكُمْ فِى اْلاَرْحَامِ كَيْفَ يَشَۤاءُ 3 * مَا مِنْ دَۤابَّةٍ اِلاَّ هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا 4 * وَكَأَيِّنْ مِنْ دَۤابَّةٍ لاَ تَحْمِلُ رِزْقَهَا اَللهُ يَرْزُقُهَا وَاِيَّاكُمْ * 5
ifade ettikleri şümul-ü rahmeti görüyor, gösteriyor. Hem
خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ * 6
ifade ettiği vüs'at-i hallâkıyeti görüp gösterdiği gibi,
خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ * 7
ifade ettiği şümul-ü tasarrufu ve ihata-i rububiyeti görüp gösterir.
يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا * 8
ifade ettiği hakikat-i azîme ile
Lâkin onların gözleri açık; defineyi ihata eder. Definede ne var, ne yok, görür. O defineyi öyle bir tenasüp ve intizam ve insicamla tavsif eder, beyan eder ki, hakikî hüsn-ü cemâli gösterir.
Meselâ, âyet-i
وَاْلاَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَالسَّمٰوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ * 1
يَوْمَ نَطْوِى السَّمَۤاءَ كَطَىِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ * 2
ifade ettikleri azamet-i rububiyeti gördüğü gibi,
اِنَّ اللهَ لاَ يَخْفٰى عَلَيْهِ شَىْءٌ فِى اْلاَرْضِ وَلاَ فِى السَّمَۤاءِ * هُوَ الَّذِى يُصَوِّرُكُمْ فِى اْلاَرْحَامِ كَيْفَ يَشَۤاءُ 3 * مَا مِنْ دَۤابَّةٍ اِلاَّ هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا 4 * وَكَأَيِّنْ مِنْ دَۤابَّةٍ لاَ تَحْمِلُ رِزْقَهَا اَللهُ يَرْزُقُهَا وَاِيَّاكُمْ * 5
ifade ettikleri şümul-ü rahmeti görüyor, gösteriyor. Hem
خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ * 6
ifade ettiği vüs'at-i hallâkıyeti görüp gösterdiği gibi,
خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ * 7
ifade ettiği şümul-ü tasarrufu ve ihata-i rububiyeti görüp gösterir.
يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا * 8
ifade ettiği hakikat-i azîme ile