Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Yirmi Yedinci Mektubun Lâhikasından Alınmış Mühim Parçalar, 72. sayfadasınız.

Sûre-i Ve'l-Asr'ın "Dağ Meyvesi" nâmında nüktesine bir hâşiye
  اَلصَّالِحَاتِ 1daki ت , âhirdeki tâ'lar, ekseriyetçe vakfa rastgelmesiyle, cifirce sayılabilir. Bu noktada اِلاَّ beraberdir; bu zamanımızı gösterir (1358). Ve telâffuzca okunmadığından ت kalabilir. Bu noktadan şeddeler sayılmazsa ve اِلاَّ beraber değil, iki yüz küsur sene zamana kadar iman ve amel-i salihle beraber bir tâife-i azîme, hasârât-ı azimeye karşı mücahedeye devam edeceğine işaret edip, Fatiha'nın âhirinde صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ 2 gösterdiği zamana; hem
لاَ تَزَالُ طَۤائِفَةٌ مِنْ اُمَّتِى ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ حَتّٰى يَاْتِىَ اللهُ بِاَمْرِهِ * 3
birinci cümle, bin beş yüz makamıyla âhirzamanda bir taife-i mücahedenin son zamanlarına; ve ikinci cümle, bin beş yüz altı makamıyla, galibane mücahedenin tarihine; ve üçüncü cümle, bin beş yüz kırk beş makamıyla, pek az bir farkla hem Fatiha'nın, hem Ve'l-Asri Sûresinin ikinci cümlesinin gaybî işaretlerine işaret edip, tevafuk eder. Demek, bu hadis-i şerifin üç cümlesinden herbirisi, bin beş yüz tarihine ve mücahedenin ne kadar devam edeceğine dair işaretlerine, aynen bu اَلَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ 4şedde sayılmazsa—bin beş yüz altmış bir makamıyla, hem وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ 5şedde sayılır fakat بِالصَّبْرِ da lâmdır—bin beş yüz altmış makamıyla iştirak edip, o taife-i azimenin

Sûre-i Ve'l-Asr'ın "Dağ Meyvesi" nâmında nüktesine bir hâşiye   اَلصَّالِحَاتِ 1daki ت , âhirdeki tâ'lar, ekseriyetçe vakfa rastgelmesiyle, cifirce ﻫ sayılabilir. Bu noktada اِلاَّ beraberdir; bu zamanımızı gösterir (1358). Ve telâffuzca ﻫ okunmadığından ت kalabilir. Bu noktadan şeddeler sayılmazsa ve اِلاَّ beraber değil, iki yüz küsur sene zamana kadar iman ve amel-i salihle beraber bir tâife-i azîme, hasârât-ı azimeye karşı mücahedeye devam edeceğine işaret edip, Fatiha'nın âhirinde صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ 2 gösterdiği zamana; hem لاَ تَزَالُ طَۤائِفَةٌ مِنْ اُمَّتِى ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ حَتّٰى يَاْتِىَ اللهُ بِاَمْرِهِ * 3 birinci cümle, bin beş yüz makamıyla âhirzamanda bir taife-i mücahedenin son zamanlarına; ve ikinci cümle, bin beş yüz altı makamıyla, galibane mücahedenin tarihine; ve üçüncü cümle, bin beş yüz kırk beş makamıyla, pek az bir farkla hem Fatiha'nın, hem Ve'l-Asri Sûresinin ikinci cümlesinin gaybî işaretlerine işaret edip, tevafuk eder. Demek, bu hadis-i şerifin üç cümlesinden herbirisi, bin beş yüz tarihine ve mücahedenin ne kadar devam edeceğine dair işaretlerine, aynen bu اَلَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ 4 —şedde sayılmazsa—bin beş yüz altmış bir makamıyla, hem وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ 5 —şedde sayılır fakat بِالصَّبْرِ da lâmdır—bin beş yüz altmış makamıyla iştirak edip, o taife-i azimenin