O vakit Kosova'da, büyük bir İslâm darülfünununun tesisine teşebbüs edilmişti. Orada hem İttihadcılara, hem Sultan Reşad'a der ki: "Şark, böyle bir dârülfununa daha ziyade muhtaç ve âlem-i İslâmın merkezi hükmündedir."
Bunun üzerine şarkta bir darülfunun açılacağını vaadederler. Bilâhare Balkan Harbi çıkmasıyla, o medrese yeri, yani Kosova istilâ edilir. Bunun üzerine müracaatla Kosova'daki darülfunun için tahsis edilen on dokuz bin altın liranın şark darülfununu için verilmesini talep eder, bu talebi kabul edilir.
Bediüzzaman tekrar Van'a hareket eder. Van Gölü kenarındaki Artemit'te (Edremit) o darülfünunun temeli atılır. Fakat ne çare ki Harb-i Umumînin zuhuruyla, teşebbüs geri kalır. Zaten o kış Molla Said, talebelerine "Hazır olunuz, büyük bir musibet ve felâket bize yaklaşıyor" diye haber vermişti.
ba
O vakit Kosova'da, büyük bir İslâm darülfünununun tesisine teşebbüs edilmişti. Orada hem İttihadcılara, hem Sultan Reşad'a der ki: "Şark, böyle bir dârülfununa daha ziyade muhtaç ve âlem-i İslâmın merkezi hükmündedir."
Bunun üzerine şarkta bir darülfunun açılacağını vaadederler. Bilâhare Balkan Harbi çıkmasıyla, o medrese yeri, yani Kosova istilâ edilir. Bunun üzerine müracaatla Kosova'daki darülfunun için tahsis edilen on dokuz bin altın liranın şark darülfununu için verilmesini talep eder, bu talebi kabul edilir.
Bediüzzaman tekrar Van'a hareket eder. Van Gölü kenarındaki Artemit'te (Edremit) o darülfünunun temeli atılır. Fakat ne çare ki Harb-i Umumînin zuhuruyla, teşebbüs geri kalır. Zaten o kış Molla Said, talebelerine "Hazır olunuz, büyük bir musibet ve felâket bize yaklaşıyor" diye haber vermişti.
ba