Barla Lahikası

Barla Lahikası, 292. Mektup, 514. sayfadasınız.

- 292 -
Aziz kardeşim,
Beni merak etme. Cenâb-ı Hakkın inâyeti devam ediyor. Hem de dünya madem geçer, meraka değmiyor. Sen her günde belki yirmi defa duada tahattur edilirsin.
S.A.
• • •
- 293 -
Nur'un makinistleri, Medresetü'z-Zehrânın faal, muktedir şakirtlerinden Terzi Mehmed, Halil İbrahim, mâsumların küçük kahramanlarından Talât ve arkadaşları hem bizleri, hem bütün Nur şakirtlerini memnun ettikleri gibi, inşaallah ileride bu memlekete, bu hizmet-i Nuriyeyle çok büyük faide ve netice verecekler.
Sordukları mesele-i şer'iye ise, şimdiki mesleğimiz ve halimiz, o meselelerle meşgul olmaya müsaade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki:
Ruhsat-ı şer'iye olan kasr-ı namaz ve takdim tehir, vesait-i nakliye bir kararda olmadığı için, onlara bina edilmez. Belki, kaide-i şer'iye olan kasr-ı namaz, sabit olan mesafeye bina edilebilir.
Eğer denilse ki, tayyareyle ve şimendiferle bir saatte giden, zahmet çekmiyor ki, ruhsata müstehak olsun.
Elcevap: Tayyare ve şimendiferde abdest alıp vaktinde namazını kılmak, yayan serbest gidenlerden daha ziyade müşkülât bulunduğu için, ruhsata sebebiyet verir.
Her neyse, şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mesele-i şer'iyeyi ulema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar. Şimdi hazır Doktor Hayri ve Terzi Mustafa, kendi hisselerine arz-ı hürmet ve selâm ederler.
Said Nursî
• • •

- 292 - Aziz kardeşim, Beni merak etme. Cenâb-ı Hakkın inâyeti devam ediyor. Hem de dünya madem geçer, meraka değmiyor. Sen her günde belki yirmi defa duada tahattur edilirsin. S.A. • • • - 293 - Nur'un makinistleri, Medresetü'z-Zehrânın faal, muktedir şakirtlerinden Terzi Mehmed, Halil İbrahim, mâsumların küçük kahramanlarından Talât ve arkadaşları hem bizleri, hem bütün Nur şakirtlerini memnun ettikleri gibi, inşaallah ileride bu memlekete, bu hizmet-i Nuriyeyle çok büyük faide ve netice verecekler. Sordukları mesele-i şer'iye ise, şimdiki mesleğimiz ve halimiz, o meselelerle meşgul olmaya müsaade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki: Ruhsat-ı şer'iye olan kasr-ı namaz ve takdim tehir, vesait-i nakliye bir kararda olmadığı için, onlara bina edilmez. Belki, kaide-i şer'iye olan kasr-ı namaz, sabit olan mesafeye bina edilebilir. Eğer denilse ki, tayyareyle ve şimendiferle bir saatte giden, zahmet çekmiyor ki, ruhsata müstehak olsun. Elcevap: Tayyare ve şimendiferde abdest alıp vaktinde namazını kılmak, yayan serbest gidenlerden daha ziyade müşkülât bulunduğu için, ruhsata sebebiyet verir. Her neyse, şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mesele-i şer'iyeyi ulema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar. Şimdi hazır Doktor Hayri ve Terzi Mustafa, kendi hisselerine arz-ı hürmet ve selâm ederler. Said Nursî • • •