Salisen: Yeni harfle Isparta Sümerbank Fabrikasında bir zat bir mektubunda bir sual soruyor. Benim bedelime siz Kader Risalesini ona tavsiye edersiniz. Ben hem rahatsızım, hem hususî mektuplar yazamıyorum. Hem Zübeyir de Ankara'ya gitmiş. Hem yeni harfi de bilemiyorum. Berâ-yı malûmat size gönderdim.
Rabian: Şoför Abdurrahman ile kendi nafakam elli lirayı daha gönderdim. Bana gönderdiğiniz kitapları ve Sözler mecmuasını kalan borcuma hesap edersiniz. Pek acele oldu.
Umuma pek çok selâm ederim.
- 35 -
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvelâ: Sizi tebrik ediyorum. Ve bu defaki Hüsrev'in bakanlara yazdığı istida, pek mükemmel bir vesika-i tarihiye hükmündedir. Fakat bir iki gün evvel Sungur'dan aldığımız bir telde, 185 eserin verilmesine emir verilmiş. Bu adetli cümleyi anlayamadık. Telgrafhanede müdürden sorduk. O memur onu yanlış almış. Makineden ben kulağımla işittim, "Ve bütün eserlerin geri verilmesine" demektir. Hatırımıza geldi ki, acaba 130 risalenin bazılarını müteaddit cüzleri birer risale yapıp 185'e mi çıkardılar diye ihtimal verdik. Ve anlayamadık.
Hem Yeni Sabah gazetesi yazdığı gibi, Medresetü'z-Zehrayı Doğu Üniversitesi namıyla büyük bir İslâm Darülfünunu Reis-i Cumhur tabiriyle, "Her müşkilâtı iktiham edip onun yapılmasına çalışacaklarını" haber aldık. İnşaallah, kırk senedir takip ettiğimiz mühim bir maksadımız, vatan ve milletin menfaati için yapmaya mecbur olacaklar.
Saniyen: Gönderdiğiniz, üç sene bizim gibi hapiste bulunan Zülfikar ve Asâ-yı Mûsâ'dan ehemmiyetli yerlere birkaç tane gönderdim. Ezcümle, Cezire'de cami imamı Vastanlı Abdurrahim benim eski talebelerimden olup buraya kadar geldi. Ben on adet mühim kitaplardan verdim. Fakat hatırıma geldi ki, Zülfikar'ın Mu'cizât-ı Kur'âniye Dördüncü Zeylinin iki yerde—biri sekizinci satırda, biri on ikinci satırda—"lâ'nın" yerine "lâm'ın" yazılmış. Halbuki lâm Kur'ân'da otuz bindir. Lâ on dokuz bindir. Bu sehiv başka nüshalarda kısmen tashih edilmiş. Fakat mahkemenizde kalan Zülfikar'larda tashih edilmemiş. Ben de burada
Salisen: Yeni harfle Isparta Sümerbank Fabrikasında bir zat bir mektubunda bir sual soruyor. Benim bedelime siz Kader Risalesini ona tavsiye edersiniz. Ben hem rahatsızım, hem hususî mektuplar yazamıyorum. Hem Zübeyir de Ankara'ya gitmiş. Hem yeni harfi de bilemiyorum. Berâ-yı malûmat size gönderdim.
Rabian: Şoför Abdurrahman ile kendi nafakam elli lirayı daha gönderdim. Bana gönderdiğiniz kitapları ve Sözler mecmuasını kalan borcuma hesap edersiniz. Pek acele oldu.
Umuma pek çok selâm ederim.
- 35 -
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvelâ: Sizi tebrik ediyorum. Ve bu defaki Hüsrev'in bakanlara yazdığı istida, pek mükemmel bir vesika-i tarihiye hükmündedir. Fakat bir iki gün evvel Sungur'dan aldığımız bir telde, 185 eserin verilmesine emir verilmiş. Bu adetli cümleyi anlayamadık. Telgrafhanede müdürden sorduk. O memur onu yanlış almış. Makineden ben kulağımla işittim, "Ve bütün eserlerin geri verilmesine" demektir. Hatırımıza geldi ki, acaba 130 risalenin bazılarını müteaddit cüzleri birer risale yapıp 185'e mi çıkardılar diye ihtimal verdik. Ve anlayamadık.
Hem Yeni Sabah gazetesi yazdığı gibi, Medresetü'z-Zehrayı Doğu Üniversitesi namıyla büyük bir İslâm Darülfünunu Reis-i Cumhur tabiriyle, "Her müşkilâtı iktiham edip onun yapılmasına çalışacaklarını" haber aldık. İnşaallah, kırk senedir takip ettiğimiz mühim bir maksadımız, vatan ve milletin menfaati için yapmaya mecbur olacaklar.
Saniyen: Gönderdiğiniz, üç sene bizim gibi hapiste bulunan Zülfikar ve Asâ-yı Mûsâ'dan ehemmiyetli yerlere birkaç tane gönderdim. Ezcümle, Cezire'de cami imamı Vastanlı Abdurrahim benim eski talebelerimden olup buraya kadar geldi. Ben on adet mühim kitaplardan verdim. Fakat hatırıma geldi ki, Zülfikar'ın Mu'cizât-ı Kur'âniye Dördüncü Zeylinin iki yerde—biri sekizinci satırda, biri on ikinci satırda—"lâ'nın" yerine "lâm'ın" yazılmış. Halbuki lâm Kur'ân'da otuz bindir. Lâ on dokuz bindir. Bu sehiv başka nüshalarda kısmen tashih edilmiş. Fakat mahkemenizde kalan Zülfikar'larda tashih edilmemiş. Ben de burada