ON DÖRDÜNCÜ SÖZ: .... 231
Dar akıllara sığışmayan yüksek ve geniş bir kısım hakaik-ı Kur'âniyeyi göze görünen emsâl ve nazîreleriyle fehme takrib ediyor. Meselâ:
خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضَ فِى سِتَّةِ اَيَّامٍ 1* وَلاَ رَطْبٍ وَلاَ يَابِسٍ اِلاَّ فِى كِتَابٍ مُبِينٍ 2* وَالسَّمٰوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ 3* اِنَّمَۤا اَمْرُهُۤ اِذَۤا اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ 4*وَمَۤا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلاَّ كَلَمْحِ الْبَصَرِ * 5
âyetlerinin gayet yüksek ve gayet geniş hakikatlerini temsil ve tanzir ile akla kabul ettirir ve kalbi iknâ eder bir tarzda beyan ediyor.
On Dördüncü Sözün Hâtimesi: .... 239
Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir. Âhirinde, nefs-i emmareye müessir bir sille-i ikaz var. Nefse esir olan onu okusa ve kabul etse, esaretten kurtulur.
On Dördüncü Sözün Zeyli: .... 241
Zelzele hakkında ehemmiyetli altı suale cevaptır.
ON BEŞİNCİ SÖZ: .... 248
وَلَقَدْ زَيَّنَّا السَّمَۤاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِلشَّيَاطِينِ 6 âyetinin meâlinde ve melâike ile şeytanların mübarezeleri hakkındaki âyâtın, kozmoğrafyacıların dar akıllarına yerleşmeyen mühim bir sırrını, "Yedi Basamak" namıyla yedi muhkem hüccet ve metin bir mukaddeme ile tefsir ediyor. Ve şu âyetin semâsından evhâm-ı şeytâniyeyi recmedip tardeder.
ON DÖRDÜNCÜ SÖZ: .... 231
Dar akıllara sığışmayan yüksek ve geniş bir kısım hakaik-ı Kur'âniyeyi göze görünen emsâl ve nazîreleriyle fehme takrib ediyor. Meselâ:
خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضَ فِى سِتَّةِ اَيَّامٍ 1* وَلاَ رَطْبٍ وَلاَ يَابِسٍ اِلاَّ فِى كِتَابٍ مُبِينٍ 2* وَالسَّمٰوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ 3* اِنَّمَۤا اَمْرُهُۤ اِذَۤا اَرَادَ شَيْئًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ 4*وَمَۤا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلاَّ كَلَمْحِ الْبَصَرِ * 5
âyetlerinin gayet yüksek ve gayet geniş hakikatlerini temsil ve tanzir ile akla kabul ettirir ve kalbi iknâ eder bir tarzda beyan ediyor.
On Dördüncü Sözün Hâtimesi: .... 239
Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir. Âhirinde, nefs-i emmareye müessir bir sille-i ikaz var. Nefse esir olan onu okusa ve kabul etse, esaretten kurtulur.
On Dördüncü Sözün Zeyli: .... 241
Zelzele hakkında ehemmiyetli altı suale cevaptır.
ON BEŞİNCİ SÖZ: .... 248
وَلَقَدْ زَيَّنَّا السَّمَۤاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِلشَّيَاطِينِ 6 âyetinin meâlinde ve melâike ile şeytanların mübarezeleri hakkındaki âyâtın, kozmoğrafyacıların dar akıllarına yerleşmeyen mühim bir sırrını, "Yedi Basamak" namıyla yedi muhkem hüccet ve metin bir mukaddeme ile tefsir ediyor. Ve şu âyetin semâsından evhâm-ı şeytâniyeyi recmedip tardeder.