âyetinin mühim iki hakikatını,
يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى * يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى * 1
olan meşhur iki cümlenin ifade ettikleri iki hakikat-ı mühimme ile tefsir ediyor. Beka için halkedilen ve Bakàya âşık olan rûh-u insânî, Baki-i Zülcelâl'e karşı münasebet-i hakikiyesini bilse, fâni ömrünü bâki bir ömre tebdil eder. Saniyeleri seneler hükmüne geçtiğini ve Bâki-i Zülcelâl'i tanımayan rûh-u insanın seneleri, saniyeler hükmünde olduğunu beyan edip ispat eden kıymetdar bir risaledir. Fenâyı fena gören ve bekàyı merak edenler, bu risaleyi merakla okumalı.
DÖRDÜNCÜ LEM'A:.... 47
Minhâcü's-Sünne namında gayet mühim bir risaledir. Ehl-i Şia ve Ehl-i Sünnet mabeyninde en mühim bir mesele-i ihtilâfiyye olan mesele-i imameti gayet vâzıh ve kat'i bir surette hal ve fasleder.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
لَقَدْ جَۤاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُفٌ رَحِيمٌ * فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِىَ اللهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ * 2
قُلْ لاَ اَسْئَلُكُمْ عَلَيْهِ اَجْرًا اِلاَّ الْمَوَدَّةَ فِى الْقُرْبٰى * 3
Âyât-ı azîmenin çok hakaik-i azimesinden iki büyük hakikatını "Dört Nükte" ile tefsir ediyor. Bu risale, Ehl-i Sünnet ve Cemaata, hem alevilere gayet kıymettar ve menfaattardır; hakikaten Minhacü's-Sünne'dir. Sünnet-i Seniyenin yolunu, o meselede tam beyan eder.
BEŞİNCİ LEM'A:.... 59
âyetinin mühim iki hakikatını,
يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى * يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى * 1
olan meşhur iki cümlenin ifade ettikleri iki hakikat-ı mühimme ile tefsir ediyor. Beka için halkedilen ve Bakàya âşık olan rûh-u insânî, Baki-i Zülcelâl'e karşı münasebet-i hakikiyesini bilse, fâni ömrünü bâki bir ömre tebdil eder. Saniyeleri seneler hükmüne geçtiğini ve Bâki-i Zülcelâl'i tanımayan rûh-u insanın seneleri, saniyeler hükmünde olduğunu beyan edip ispat eden kıymetdar bir risaledir. Fenâyı fena gören ve bekàyı merak edenler, bu risaleyi merakla okumalı.
DÖRDÜNCÜ LEM'A:.... 47
Minhâcü's-Sünne namında gayet mühim bir risaledir. Ehl-i Şia ve Ehl-i Sünnet mabeyninde en mühim bir mesele-i ihtilâfiyye olan mesele-i imameti gayet vâzıh ve kat'i bir surette hal ve fasleder.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
لَقَدْ جَۤاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُفٌ رَحِيمٌ * فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِىَ اللهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ * 2
قُلْ لاَ اَسْئَلُكُمْ عَلَيْهِ اَجْرًا اِلاَّ الْمَوَدَّةَ فِى الْقُرْبٰى * 3
Âyât-ı azîmenin çok hakaik-i azimesinden iki büyük hakikatını "Dört Nükte" ile tefsir ediyor. Bu risale, Ehl-i Sünnet ve Cemaata, hem alevilere gayet kıymettar ve menfaattardır; hakikaten Minhacü's-Sünne'dir. Sünnet-i Seniyenin yolunu, o meselede tam beyan eder.
BEŞİNCİ LEM'A:.... 59