İşarat'ül İ'caz, 26-27. âyetin tefsiri, 306. sayfadasınız.

Evet bu أَمَّا iki cümle arasında lüzumu tesis etmek için vaz edilmiştir. Binaenaleyh, burada فَيَعْلَمُونَ اَنَّهُ الْحَقُّ 1 cümlesinin اَلَّذِينَ اٰمَنُوا 2 cümlesine lâzım ve zarurî olduğuna delâlet eder. Yani imanı olanın şe'ni, onun hak olduğunu bilmektir.
Kendisinden daha kısa olan اَلْمُؤْمِنُونَ 3 kelimesine bedel اَلَّذِينَ اٰمَنُوا denilmesi, onun hak olduğunu bilmek iman sebebiyle olduğuna ve keza onun hak olduğunu bilmek iman olduğuna işarettir.
Belâgat nokta-i nazarından makama daha münasip olan اَنَّهُ الْبَلِيغُ 4 cümlesine tercihan اَنَّهُ الْحَقُّ 5 denilmesi onların itirazlarından kastettikleri son neticeye işarettir. Çünkü onlarla maksatları, Allah'tan olduğunu nefyetmektir.
اَنَّهُ الْحَقُّ Hakkaniyetin o temsile hasredilmesinden anlaşılır ki, takbih edilmeyip istihsan edilen yalnız بَعُوضَةً 6 temsilidir. بَعُوضَةً 'nin gayrısı ve بَعُوضَةً 'den daha iyisi, ayıplardan hâli olsa bile, belâgatçe بَعُوضَةً 'nin yerini tutamaz. Çünkü yalnız ayıplardan selâmet, kemâle delil olamaz.
مِنْ رَبِّهِمْ 7 O temsilin, Rablerinden nâzil olduğunu ifade eden bu kayıt, onlar itirazlarına hedef ittihaz ettikleri, o temsilin nüzulü olduğuna işarettir.

Evet bu أَمَّا iki cümle arasında lüzumu tesis etmek için vaz edilmiştir. Binaenaleyh, burada فَيَعْلَمُونَ اَنَّهُ الْحَقُّ 1 cümlesinin اَلَّذِينَ اٰمَنُوا 2 cümlesine lâzım ve zarurî olduğuna delâlet eder. Yani imanı olanın şe'ni, onun hak olduğunu bilmektir. Kendisinden daha kısa olan اَلْمُؤْمِنُونَ 3 kelimesine bedel اَلَّذِينَ اٰمَنُوا denilmesi, onun hak olduğunu bilmek iman sebebiyle olduğuna ve keza onun hak olduğunu bilmek iman olduğuna işarettir. Belâgat nokta-i nazarından makama daha münasip olan اَنَّهُ الْبَلِيغُ 4 cümlesine tercihan اَنَّهُ الْحَقُّ 5 denilmesi onların itirazlarından kastettikleri son neticeye işarettir. Çünkü onlarla maksatları, Allah'tan olduğunu nefyetmektir. اَنَّهُ الْحَقُّ Hakkaniyetin o temsile hasredilmesinden anlaşılır ki, takbih edilmeyip istihsan edilen yalnız بَعُوضَةً 6 temsilidir. بَعُوضَةً 'nin gayrısı ve بَعُوضَةً 'den daha iyisi, ayıplardan hâli olsa bile, belâgatçe بَعُوضَةً 'nin yerini tutamaz. Çünkü yalnız ayıplardan selâmet, kemâle delil olamaz. مِنْ رَبِّهِمْ 7 O temsilin, Rablerinden nâzil olduğunu ifade eden bu kayıt, onlar itirazlarına hedef ittihaz ettikleri, o temsilin nüzulü olduğuna işarettir.