Cebriye mezhebi gibi tembelcesine bir tevekkülle nizâm-ı âleme muhalefet eder.
﴾ ك: ﴿ اِيَّاكَ نَعْبُدُ 1 zamirinde iki nükte vardır.
Birincisi: Mâkablinde zikredilen sıfât-ı kemâliyenin ك zamirinde müstetir ve mutazammın olduğuna işarettir. Çünkü, o sıfatların birer birer tâdadından hasıl olan büyük bir şevkle, gaybdan hitaba, yani ism-i zâhirden şu ك zamirine iltifat2 ve intikal olmuştur. Demek ك zamirinin mercii, geçen sıfât-ı kemaliye ile mevsuf olan Zattır.
İkincisi: Elfaz okunurken mânâlarını düşünmek, belâgat mezhebinde vâcip olduğuna işarettir. Çünkü, mânâlar düşünülürse, nâzil olduğu gibi okunur. Ve o okuyuş, tabiatıyla, zevkiyle hitaba incirar eder. Hattâ اِيَّاكَ نَعْبُدُ 'yu okuyan adam, sanki اُعْبُدْ رَبَّكَ كَاَنَّكَ تَرَاهُ 3 cümlesindeki emre imtisalen okuyor gibi olur.
Cem' sîgasıyla zikredilen نَعْبُدُ 4 'deki zamir, üç taifeye işarettir.
Cebriye mezhebi gibi tembelcesine bir tevekkülle nizâm-ı âleme muhalefet eder.
﴾ ك: ﴿ اِيَّاكَ نَعْبُدُ 1 zamirinde iki nükte vardır.
Birincisi: Mâkablinde zikredilen sıfât-ı kemâliyenin ك zamirinde müstetir ve mutazammın olduğuna işarettir. Çünkü, o sıfatların birer birer tâdadından hasıl olan büyük bir şevkle, gaybdan hitaba, yani ism-i zâhirden şu ك zamirine iltifat2 ve intikal olmuştur. Demek ك zamirinin mercii, geçen sıfât-ı kemaliye ile mevsuf olan Zattır.
İkincisi: Elfaz okunurken mânâlarını düşünmek, belâgat mezhebinde vâcip olduğuna işarettir. Çünkü, mânâlar düşünülürse, nâzil olduğu gibi okunur. Ve o okuyuş, tabiatıyla, zevkiyle hitaba incirar eder. Hattâ اِيَّاكَ نَعْبُدُ 'yu okuyan adam, sanki اُعْبُدْ رَبَّكَ كَاَنَّكَ تَرَاهُ 3 cümlesindeki emre imtisalen okuyor gibi olur.
Cem' sîgasıyla zikredilen نَعْبُدُ 4 'deki zamir, üç taifeye işarettir.