﴾ الۤم ۤ ﴿ Sûrelerin başlarında bulunan hurûf-u mukattaaya ait izahatı dört mebhasta zikredeceğiz.
BİRİNCİ MEBHAS: الۤمۤ ile, sûrelerin evvellerinde bulunan hurûf-u mukattaadan teneffüs eden i'câz hakkındadır. İ'câz, inci gibi incecik letaif-i belâgatın parıltılarının imtizaç ve içtimaından tecellî eden bir nurdur. Bu mebhasta, bu nuru, birkaç letaif zımnında izah etmekle parlatacağız. Fakat herbir lâtife ince ve ziyası az ise de, letaifin heyet-i mecmuasından hasıl olan tam bir ziya ile fecr-i sadık çıkacaktır.
1. Hece harflerinin adedi—elif-i sâkine hariç kalmak şartıyla—yirmi sekiz harftir. Kur'ân-ı Azîmüşşan, sûrelerin başında bu harflerin yarısını zikretmiş, yarısını da terk etmiştir.
2. Kur'ân'ın almış olduğu nısıf, terk ettiği nısıftan daha ziyade kesîrü'l-istimaldir.
3. Kur'ân, sûrelerin başında zikrettiği kısım içinde lisan üzerine daha suhuletli olan elif, lâm'ı çok tekrar etmiştir.
4. Kur'ân, aldığı harfleri, hece harflerinin adedince sûrelere tevzi etmiştir.1
5. Hece harflerinin mehmûse, mechûre, şedîde, rahve, müsta'liye, münhafıza, mutbika, münfetiha gibi çiftli cinslerinin herbirisinden yine nısıf almıştır.
6. Çifti, yani eşi olmayan (evtar) kısmında sakilden azı, hafiften çoğu almıştır: Kalkale, zellâka gibi.
7. Kur'ân-ı Azîmüşşanın, sûrelerin başındaki hurûf-u mukattaanın zikredilen minval üzerine tansifleri hakkında ihtiyar ettiği tarîk, 504 ihtimalden intihap edilmiştir. Ve intihap edilen şu tarikten başka hiçbir ihtimalle mezkûr tansif mümkün değildir. Çünkü, taksimler pek çok birbirine girmiş ve çok mütefavittir.
﴾ الۤم ۤ ﴿ Sûrelerin başlarında bulunan hurûf-u mukattaaya ait izahatı dört mebhasta zikredeceğiz.
BİRİNCİ MEBHAS: الۤمۤ ile, sûrelerin evvellerinde bulunan hurûf-u mukattaadan teneffüs eden i'câz hakkındadır. İ'câz, inci gibi incecik letaif-i belâgatın parıltılarının imtizaç ve içtimaından tecellî eden bir nurdur. Bu mebhasta, bu nuru, birkaç letaif zımnında izah etmekle parlatacağız. Fakat herbir lâtife ince ve ziyası az ise de, letaifin heyet-i mecmuasından hasıl olan tam bir ziya ile fecr-i sadık çıkacaktır.
1. Hece harflerinin adedi—elif-i sâkine hariç kalmak şartıyla—yirmi sekiz harftir. Kur'ân-ı Azîmüşşan, sûrelerin başında bu harflerin yarısını zikretmiş, yarısını da terk etmiştir.
2. Kur'ân'ın almış olduğu nısıf, terk ettiği nısıftan daha ziyade kesîrü'l-istimaldir.
3. Kur'ân, sûrelerin başında zikrettiği kısım içinde lisan üzerine daha suhuletli olan elif, lâm'ı çok tekrar etmiştir.
4. Kur'ân, aldığı harfleri, hece harflerinin adedince sûrelere tevzi etmiştir.1
5. Hece harflerinin mehmûse, mechûre, şedîde, rahve, müsta'liye, münhafıza, mutbika, münfetiha gibi çiftli cinslerinin herbirisinden yine nısıf almıştır.
6. Çifti, yani eşi olmayan (evtar) kısmında sakilden azı, hafiften çoğu almıştır: Kalkale, zellâka gibi.
7. Kur'ân-ı Azîmüşşanın, sûrelerin başındaki hurûf-u mukattaanın zikredilen minval üzerine tansifleri hakkında ihtiyar ettiği tarîk, 504 ihtimalden intihap edilmiştir. Ve intihap edilen şu tarikten başka hiçbir ihtimalle mezkûr tansif mümkün değildir. Çünkü, taksimler pek çok birbirine girmiş ve çok mütefavittir.