- 85 -
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Çok muhterem Üstadımız Efendimiz,
Bin üç yüz yirmi bir tarihinde, Mu'cizat-ı Ahmediyeyi (aleyhissalâtü vesselâm) ve Keramet-i Gavsiye risalelerini âlem-i menamda görmüştüm. Bunun hikmetini şimdiye kadar anlayamamıştım. Gördüğüm rüya aynen şöyle idi:
Tarih-i mezkûrda, Ceziretü'l-Arabın Necid kıt'asının Bilâd-ı Kasîm'de, bir gece rüyamda, üç güneşin tulû etmiş olduğunu gördüm. Yanımda tanıyamadığım bir zâta sordum: "Bu üç güneş nasıl olur?" dedim.
Yanımdaki zât: "Bu güneşin birisi Hazret-i Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın güneşi, diğeri Gavs-ı Geylânî'nin; üçüncüsü de, diğer bir güneştir."
Üçüncü güneşin Risale-i Nur olduğunu şimdi bildim.
اَللهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ واْلاَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ اَلْمِصْبَاحُ فِى زُجَاجَةٍ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّىٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لاَ شَرْقِيَّةٍ وَلاَ غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِۤىءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُورٌ عَلٰى نُورٍ يَهْدِى اللهُ لِنُورِهِ مَنْ يَشَۤاءُ * 1
âyet-i Kur'âniye, o rüya hakikatine işaret etmiş. Bu nuranî rüya, mezkûr âyet-i Nurun on işaretle, on parmakla gösterdiği hakikati aynen gösteriyor, otuz sekiz sene evvel haber veriyor.
Evet, üç nur-u âzam olan güneşlerin—Allahu a'lem—tâbiri şu olmak gerektir.
Güneşlerin birincisi: Bu asırda Risale-i Nur'dur ve en parlak bir nuru da Mu'cizat-ı Ahmediye aleyhissalâtü vesselâm namındaki risale-i harikadır.
- 85 -
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Çok muhterem Üstadımız Efendimiz,
Bin üç yüz yirmi bir tarihinde, Mu'cizat-ı Ahmediyeyi (aleyhissalâtü vesselâm) ve Keramet-i Gavsiye risalelerini âlem-i menamda görmüştüm. Bunun hikmetini şimdiye kadar anlayamamıştım. Gördüğüm rüya aynen şöyle idi:
Tarih-i mezkûrda, Ceziretü'l-Arabın Necid kıt'asının Bilâd-ı Kasîm'de, bir gece rüyamda, üç güneşin tulû etmiş olduğunu gördüm. Yanımda tanıyamadığım bir zâta sordum: "Bu üç güneş nasıl olur?" dedim.
Yanımdaki zât: "Bu güneşin birisi Hazret-i Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın güneşi, diğeri Gavs-ı Geylânî'nin; üçüncüsü de, diğer bir güneştir."
Üçüncü güneşin Risale-i Nur olduğunu şimdi bildim.
اَللهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ واْلاَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ اَلْمِصْبَاحُ فِى زُجَاجَةٍ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّىٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لاَ شَرْقِيَّةٍ وَلاَ غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِۤىءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُورٌ عَلٰى نُورٍ يَهْدِى اللهُ لِنُورِهِ مَنْ يَشَۤاءُ * 1
âyet-i Kur'âniye, o rüya hakikatine işaret etmiş. Bu nuranî rüya, mezkûr âyet-i Nurun on işaretle, on parmakla gösterdiği hakikati aynen gösteriyor, otuz sekiz sene evvel haber veriyor.
Evet, üç nur-u âzam olan güneşlerin—Allahu a'lem—tâbiri şu olmak gerektir.
Güneşlerin birincisi: Bu asırda Risale-i Nur'dur ve en parlak bir nuru da Mu'cizat-ı Ahmediye aleyhissalâtü vesselâm namındaki risale-i harikadır.