لاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ * 1
Bu pek büyük âyetin pek büyük bir hakikatını, pek kuvvetli ve pek parlak ve pek geniş bir delil-i vahdâniyet olduğunu göstermekle tefsir ediyor.
Yedinci Pencere: .... 898
Dört cihetle pek çok âyetin mühim hakikatlerini dört kat'i ve kuvvetli vahdaniyet delilleriyle tefsir ediyor.
Sekizinci Pencere: .... 899
وَمَنْ يُطِعِ اللهَ وَالرَّسُولَ فَاُولٰۤئِكَ مَعَ الَّذِينَ اَنْعَمَ اللهُ عَلَيْهِمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَۤاءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ اُولٰۤئِكَ رَفِيقًا * 2
âyetinin pek mühim bir hakikatını, bütün ervah-ı neyyire ashabı olan enbiya (a.s.m.) mu'cizatlarına istinâden ve bütün kulub-u münevvere aktabı olan evliyâ (k.s.) keşif ve kerametlerine itimaden ve bütün ukûl-u nûraniye erbabı olan asfiyâ (r.a.) tahkiklerine istinaden bir tek vahid, Ehad, Vâcibü'l-Vücud, Hâlik-ı Küll-i Şeyin vücub-u vücuduna ve vahdetine ve kemal-i rubûbiyetine icmâ ve tevatür suretinde şehadetleri, pek büyük ve çok nûrani bir pencere-i ma'rifet ve hüccet-i vahdâniyet olduğunu göstermekle tefsir ediyor.
لاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ * 1
Bu pek büyük âyetin pek büyük bir hakikatını, pek kuvvetli ve pek parlak ve pek geniş bir delil-i vahdâniyet olduğunu göstermekle tefsir ediyor.
Yedinci Pencere: .... 898
Dört cihetle pek çok âyetin mühim hakikatlerini dört kat'i ve kuvvetli vahdaniyet delilleriyle tefsir ediyor.
Sekizinci Pencere: .... 899
وَمَنْ يُطِعِ اللهَ وَالرَّسُولَ فَاُولٰۤئِكَ مَعَ الَّذِينَ اَنْعَمَ اللهُ عَلَيْهِمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَۤاءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ اُولٰۤئِكَ رَفِيقًا * 2
âyetinin pek mühim bir hakikatını, bütün ervah-ı neyyire ashabı olan enbiya (a.s.m.) mu'cizatlarına istinâden ve bütün kulub-u münevvere aktabı olan evliyâ (k.s.) keşif ve kerametlerine itimaden ve bütün ukûl-u nûraniye erbabı olan asfiyâ (r.a.) tahkiklerine istinaden bir tek vahid, Ehad, Vâcibü'l-Vücud, Hâlik-ı Küll-i Şeyin vücub-u vücuduna ve vahdetine ve kemal-i rubûbiyetine icmâ ve tevatür suretinde şehadetleri, pek büyük ve çok nûrani bir pencere-i ma'rifet ve hüccet-i vahdâniyet olduğunu göstermekle tefsir ediyor.