Lem'alar

Lem'alar, Fihrist, 682. sayfadasınız.

هَلَكَ النَّاسُ اِلاَّ الْعَالِمُونَ وَهَلَكَ الْعَالِمُونَ اِلاَّ الْعَامِلُونَ وَهَلَكَ الْعَامِلُونَ اِلاَّ الْمُخْلِصُونَ وَالْمُخْلِصُونَ عَلٰى خَطَرٍ عَظِيمٍ * 1
 Hadis-i şerifi mucibince, İslâmiyette ihlas en mühim bir esas olduğunun sırrını, hadsiz nüktelerinden "Beş Nokta" ile tefsir ve izah eder.
Birinci Nokta: "Ehl-i dünya ve ehl-i gaflet ve ehl-i dalâlet ve ehl-i nifak rekabetsiz bir surette ittifak ettikleri halde, neden ehl-i hak ve ehl-i hidayet rekabetli ihtilâf ediyorlar?" diye vaki pek mühim ve pek müthiş ve ehl-i hak ve ehl-i hamiyeti hakikaten kan ağlattıran bu suale, çok esbaptan yedi sebep ile cevap verilmiştir. Şöyledir:
Ehl-i hak ve ehl-i hidayetin ihtilâfatı hakikatsız, zelil olduklarından ve himmetsiz, aşağı ve akibeti düşünmeyerek kasirünnazar olduklarından ve kıskanç ve dünyaya haris olduklarından olmadığı gibi, ehl-i gaflet ve ehl-i dalâletin de kuvvetli ittifakları, hakikatlı ve âkıbeti düşündüklerinden ve yüksek nazarlı olduklarından olmadığını o kadar âli bir üslûpla ve hakikatlı bir ifade ile beyan ve izah eder ki; "Fesübhânallah, sebepleri bilinmediğinden, her an için üç yüz elli milyon fedakâr tebaası bulunan bu âli İslâmiyet, nasıl olmuş da hepsi yüz elli milyonu tecavüz etmeyen ve ölümden dehşetli korkan üç dört firenk hükûmetin elinde esir olmuşlar? Hem öyle bir esaretle mahkûm edilmişler ki, Allah! Allah! Her fırsatta öyle dehşetli şenaetler yapılmış ki, Engizisyon mezalimine rahmet okutacak işkenceler, biçâre ehl-i İslâma tatbik edilmiş gözyaşlarına bedel, damarlarından mütemadiyen kanlar akıttırılmış; bir değnek cezaya mukabil, ehl-i hamiyetin boyunları, gaddar zâlimlerin elleriyle koparılmış, atılmış; o biçare Müslüman hamiyet-perverlerinin bir kısmı, darağaçlarına asılmış, hayatlarına hâtime verilmiş, dünyanın ufuklarında merhametsizce teşhir edilmiş, hem hayat-ı dünyevileri parça parça edilmiş, hem hayat-ı uhreviyeleri zedelenmiş, bir kısmının ise her iki hayatları ve saadetleri birden imha edilmiş, nedendir?" diye vâki olacak sualin cevapları, elmas hazinesine değer kıymetindeki bu risalenin Birinci Noktasının verdiği izahatın neticesinden anlaşılmaktadır.
İşte bu zavallı Müslümanlar hak ve hakikat mesleğinde giderlerken, hataya ve yanlışa düşmeleri yüzünden ihlâsları zedelenmiş, aralarına rekabet girmiş, beynlerindeki ittifak ve ittihad yerine tefrika ve ihtilâf girmiş; binnetice, bu haller tedavi edilmemiş, bu marazlar tevessü etmiş; bu halleri gören ehl-i dalâlet, ehl-i İslâmın bu ihtilâfat ve tefrikasını ganimet bilmiş, desiselerle âlem-i İslâma hücum etmişler, zavallı ehl-i İslâmı pek müthiş bir esaret altına almışlar, mahvetmek için çalışmışlar. İşte, asırlardanberi üç yüz elli milyon ehl-i İslâmı zincirler altında, her gün, her saat, her an inim inim inleten hâletlerin sebepleri, bu risalenin Birinci Noktasıyla pek hakikatlı bir surette izah edilmiş. Fakat, heyhât!

هَلَكَ النَّاسُ اِلاَّ الْعَالِمُونَ وَهَلَكَ الْعَالِمُونَ اِلاَّ الْعَامِلُونَ وَهَلَكَ الْعَامِلُونَ اِلاَّ الْمُخْلِصُونَ وَالْمُخْلِصُونَ عَلٰى خَطَرٍ عَظِيمٍ * 1  Hadis-i şerifi mucibince, İslâmiyette ihlas en mühim bir esas olduğunun sırrını, hadsiz nüktelerinden "Beş Nokta" ile tefsir ve izah eder. Birinci Nokta: "Ehl-i dünya ve ehl-i gaflet ve ehl-i dalâlet ve ehl-i nifak rekabetsiz bir surette ittifak ettikleri halde, neden ehl-i hak ve ehl-i hidayet rekabetli ihtilâf ediyorlar?" diye vaki pek mühim ve pek müthiş ve ehl-i hak ve ehl-i hamiyeti hakikaten kan ağlattıran bu suale, çok esbaptan yedi sebep ile cevap verilmiştir. Şöyledir: Ehl-i hak ve ehl-i hidayetin ihtilâfatı hakikatsız, zelil olduklarından ve himmetsiz, aşağı ve akibeti düşünmeyerek kasirünnazar olduklarından ve kıskanç ve dünyaya haris olduklarından olmadığı gibi, ehl-i gaflet ve ehl-i dalâletin de kuvvetli ittifakları, hakikatlı ve âkıbeti düşündüklerinden ve yüksek nazarlı olduklarından olmadığını o kadar âli bir üslûpla ve hakikatlı bir ifade ile beyan ve izah eder ki; "Fesübhânallah, sebepleri bilinmediğinden, her an için üç yüz elli milyon fedakâr tebaası bulunan bu âli İslâmiyet, nasıl olmuş da hepsi yüz elli milyonu tecavüz etmeyen ve ölümden dehşetli korkan üç dört firenk hükûmetin elinde esir olmuşlar? Hem öyle bir esaretle mahkûm edilmişler ki, Allah! Allah! Her fırsatta öyle dehşetli şenaetler yapılmış ki, Engizisyon mezalimine rahmet okutacak işkenceler, biçâre ehl-i İslâma tatbik edilmiş gözyaşlarına bedel, damarlarından mütemadiyen kanlar akıttırılmış; bir değnek cezaya mukabil, ehl-i hamiyetin boyunları, gaddar zâlimlerin elleriyle koparılmış, atılmış; o biçare Müslüman hamiyet-perverlerinin bir kısmı, darağaçlarına asılmış, hayatlarına hâtime verilmiş, dünyanın ufuklarında merhametsizce teşhir edilmiş, hem hayat-ı dünyevileri parça parça edilmiş, hem hayat-ı uhreviyeleri zedelenmiş, bir kısmının ise her iki hayatları ve saadetleri birden imha edilmiş, nedendir?" diye vâki olacak sualin cevapları, elmas hazinesine değer kıymetindeki bu risalenin Birinci Noktasının verdiği izahatın neticesinden anlaşılmaktadır. İşte bu zavallı Müslümanlar hak ve hakikat mesleğinde giderlerken, hataya ve yanlışa düşmeleri yüzünden ihlâsları zedelenmiş, aralarına rekabet girmiş, beynlerindeki ittifak ve ittihad yerine tefrika ve ihtilâf girmiş; binnetice, bu haller tedavi edilmemiş, bu marazlar tevessü etmiş; bu halleri gören ehl-i dalâlet, ehl-i İslâmın bu ihtilâfat ve tefrikasını ganimet bilmiş, desiselerle âlem-i İslâma hücum etmişler, zavallı ehl-i İslâmı pek müthiş bir esaret altına almışlar, mahvetmek için çalışmışlar. İşte, asırlardanberi üç yüz elli milyon ehl-i İslâmı zincirler altında, her gün, her saat, her an inim inim inleten hâletlerin sebepleri, bu risalenin Birinci Noktasıyla pek hakikatlı bir surette izah edilmiş. Fakat, heyhât!