Lem'alar

Lem'alar, Fihrist, 689. sayfadasınız.

olduğunu gösterir. Esbab-perest ve tabiata sapanların gittikleri ve göremedikleri yollarının içyüzünü gösterdikten sonra onları insafa davet eden ve mesleklerini terkettiren gayet izahlı ve çok şirin ve gayet lâtif bir beyandan sonra, sorulan iki şüpheli sualin birincisine, "redd-i mudahale ve men-i iştirak kanunları"nın muktezasiyle; ikincisine de Hâlık-ı Zülcelâl bütün bütün hikmetine zıt olan netice-i hilkati ve semere-i kâinatı abesiyete çeviren ve hikmet-i Rubûbiyetini inkâr ettirecek bir tarz olan mahlûkatın ibadetlerini ve bilhassa insanın şükür ve ubudiyetini başkalara vermeye rıza göstermediği gibi, müsaade dahi etmediğini izah eden gayet güzel cevaplarla mukabele edilmiştir.
Hâtimesinde, tabiat fikr-i küfrisini terkeden ve imana gelen zâtın, merak-âver üç sualinden:
Birincisi: "Tembelliklerinden dolayı namazı terkedenlerin Cehennem gibi bir azap ile tehdit edilmelerinin sebebi nedir?"
İkincisi: "Gözle görülen bu nihayet derecede mebzuliyet ve icad-ı eşyadaki intizamlı sûret, hem vahdet yolundaki nihayet derecede kolaylık ve sühûlet, hem nass-ı Kur'ân'la
مَا خَلْقُكُمْ وَلاَ بَعْثُكُمْ اِلاَّ كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ * 1
وَمَۤا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلاَّ كَلَمْحِ الْبَصَرِ اَوْ هُوَ اَقْرَبُ *
2
gibi âyetlerin nihayet derecede gösterdikleri kolaylığın sırrı ve hikmeti nedir?"
Üçüncüsü: "Kâinat fabrikasının işlettirilmesi bir terkip ve tahlil neticesi olduğunu ve hiçten birşey idam edilmediği gibi hiçten birşey de icad edilmez diyen feylesofların bu sözleri nasıldır?" demesine karşı, pek dakik ve çok derin ve gayet yüksek ve çok geniş ve nihayet derecede mukni ve müskit olarak serdettiği delâil-i akliye ile, esbaba tapan ve tabiat bataklığında boğulanları kurtaran ve hâlen o mesleklerinde bulunanları utandıran gayet hakikatlı ve musib cevaplar vardır.
Hüseyin
YİRMİ DÖRDÜNCÜ LEM'A:.... 317
"Dört Hikmet"i hâvidir.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
يَۤا اَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ ِلاَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَۤاءِ الْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلاَبِيبِهِنَّ *
3

olduğunu gösterir. Esbab-perest ve tabiata sapanların gittikleri ve göremedikleri yollarının içyüzünü gösterdikten sonra onları insafa davet eden ve mesleklerini terkettiren gayet izahlı ve çok şirin ve gayet lâtif bir beyandan sonra, sorulan iki şüpheli sualin birincisine, "redd-i mudahale ve men-i iştirak kanunları"nın muktezasiyle; ikincisine de Hâlık-ı Zülcelâl bütün bütün hikmetine zıt olan netice-i hilkati ve semere-i kâinatı abesiyete çeviren ve hikmet-i Rubûbiyetini inkâr ettirecek bir tarz olan mahlûkatın ibadetlerini ve bilhassa insanın şükür ve ubudiyetini başkalara vermeye rıza göstermediği gibi, müsaade dahi etmediğini izah eden gayet güzel cevaplarla mukabele edilmiştir. Hâtimesinde, tabiat fikr-i küfrisini terkeden ve imana gelen zâtın, merak-âver üç sualinden: Birincisi: "Tembelliklerinden dolayı namazı terkedenlerin Cehennem gibi bir azap ile tehdit edilmelerinin sebebi nedir?" İkincisi: "Gözle görülen bu nihayet derecede mebzuliyet ve icad-ı eşyadaki intizamlı sûret, hem vahdet yolundaki nihayet derecede kolaylık ve sühûlet, hem nass-ı Kur'ân'la مَا خَلْقُكُمْ وَلاَ بَعْثُكُمْ اِلاَّ كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ * 1 وَمَۤا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلاَّ كَلَمْحِ الْبَصَرِ اَوْ هُوَ اَقْرَبُ * 2 gibi âyetlerin nihayet derecede gösterdikleri kolaylığın sırrı ve hikmeti nedir?" Üçüncüsü: "Kâinat fabrikasının işlettirilmesi bir terkip ve tahlil neticesi olduğunu ve hiçten birşey idam edilmediği gibi hiçten birşey de icad edilmez diyen feylesofların bu sözleri nasıldır?" demesine karşı, pek dakik ve çok derin ve gayet yüksek ve çok geniş ve nihayet derecede mukni ve müskit olarak serdettiği delâil-i akliye ile, esbaba tapan ve tabiat bataklığında boğulanları kurtaran ve hâlen o mesleklerinde bulunanları utandıran gayet hakikatlı ve musib cevaplar vardır. Hüseyin YİRMİ DÖRDÜNCÜ LEM'A:.... 317 "Dört Hikmet"i hâvidir. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ يَۤا اَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ ِلاَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَۤاءِ الْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلاَبِيبِهِنَّ * 3