şübehâtın def'ine imâ etmeli. Sanki her bir kayıt mukadder bir sualin cevabı gibi olmalıdır. Şayet buna bir misâl istersen, Fatihatü'l-Kitabı teemmül et!
On İkinci Mesele:
İ'lem eyyühe'l-aziz! Esâlib üç nevidir:
Birincisi: Üslûb-u mücerrettir ve tek rengi vardır. Bu kısmın hassası, ihtisar, selika, selâmet ve istikamettir ki; vasat ve leyyin bir üslûptur. İstimal edildiği yerleri, muamelât, muhaverat ve ulûm-u âliyedir ( اٰلِيَة ). Buna selis bir misâl istersen Seyyid Cürcanî'nin kitaplarını teemmül et!
İkincisi: Üslûb-u müzeyyendir. Bu kısmın hassası da; tezyin ve tenvirdir ve teşvik ve tenfirle kalbi heyecana getirmektir. Bunun münasip mâkamı ise, medih, zem ve saire gibi hitabiyat ile iknaiyat ve bu ikisinin benzerleridir. Eğer buna müzeyyen bir misâl istersen, "Delâilü'l-İ'câz" ve "Esrarü'l-Belâğa" kitaplarına gir, onlarda müzeyyen bahçeler müşahede edersin.
Üçüncüsü: Üslûb-u âlîdir. Bu kısmın hassası ise; kudret, kuvvet, heybet ve ruhanî ulviyettir. Bu üslûbun makamı da, ilâhiyat, usûl ve hikmettir. Şayet buna açık bir misâl ve mu'ciz bir timsal istersen, Kur'ân'ı teemmül et! Çünkü onda ne göz görmüş ne de bir edibin kalbine hutur etmiş âlî üslûplar vardır.
(Mukaddime muhtasaran burada bitti.)
ba
şübehâtın def'ine imâ etmeli. Sanki her bir kayıt mukadder bir sualin cevabı gibi olmalıdır. Şayet buna bir misâl istersen, Fatihatü'l-Kitabı teemmül et!
On İkinci Mesele:
İ'lem eyyühe'l-aziz! Esâlib üç nevidir:
Birincisi: Üslûb-u mücerrettir ve tek rengi vardır. Bu kısmın hassası, ihtisar, selika, selâmet ve istikamettir ki; vasat ve leyyin bir üslûptur. İstimal edildiği yerleri, muamelât, muhaverat ve ulûm-u âliyedir ( اٰلِيَة ). Buna selis bir misâl istersen Seyyid Cürcanî'nin kitaplarını teemmül et!
İkincisi: Üslûb-u müzeyyendir. Bu kısmın hassası da; tezyin ve tenvirdir ve teşvik ve tenfirle kalbi heyecana getirmektir. Bunun münasip mâkamı ise, medih, zem ve saire gibi hitabiyat ile iknaiyat ve bu ikisinin benzerleridir. Eğer buna müzeyyen bir misâl istersen, "Delâilü'l-İ'câz" ve "Esrarü'l-Belâğa" kitaplarına gir, onlarda müzeyyen bahçeler müşahede edersin.
Üçüncüsü: Üslûb-u âlîdir. Bu kısmın hassası ise; kudret, kuvvet, heybet ve ruhanî ulviyettir. Bu üslûbun makamı da, ilâhiyat, usûl ve hikmettir. Şayet buna açık bir misâl ve mu'ciz bir timsal istersen, Kur'ân'ı teemmül et! Çünkü onda ne göz görmüş ne de bir edibin kalbine hutur etmiş âlî üslûplar vardır.
(Mukaddime muhtasaran burada bitti.)
ba