Lem'alar

Lem'alar, Fihrist, 671. sayfadasınız.

muhalefet etmemek şartıyla bid'ata dahil olmadığını, olsa olsa bid'a-i hasene olduğunu beyan eder.
Onuncu Nükte:
قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ * 1
Muhabbet-i İlâhiyeye ve o muhabbetin neticesinde sünnet-i seniyenin ittibâına dair, üç nokta ile, gayet merak-âver ve mühim ve güzel beyanat var. Hattâ kitabın nakşında şu Onuncu Nükte'nin bir şua-ı kerametini, tevafukla nazara gösteriyor.
On Birinci Nükte: Zât-ı Ahmediyenin (a.s.m.) sünnet-i seniyesinin menbaı; hem akvâli, hem ahvâli, hem ef'ali olduğunu ve herbirisi hem farz, hem nevâfil, hem âdât aksamına inkısam ettiğini ve Kur'ân'da وَاِنَّكَ لَعَلٰى خُلُقٍ عَظِيمٍ 2 sırrıyla, nev'i beşer içinde mânen ve ruhen olduğu gibi, mizac-ı cismânisinin cihetiyle dahi en mutedil noktasında ve kuva-yı cismâniye ve nefsiyede nokta-i itidalin vasatında ve kemâlinde bulunan ferd-i ferid, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm olduğunu ispat ediyor. Bu risale dahi, başta denildiği gibi, bir tiryak-ı enfa' ve bir iksir-i âzamdır.
ON İKİNCİ LEM'A:.... 120
اِنَّ اللهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُوالْقُوَّةِ الْمَتِينُ * 3
اَللهُ الَّذِى خَلَقَ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ وَمِنَ اْلاَرْضِ مِثْلَهُنَّ يَتَنَزَّلُ اْلاَمْرُ بَيْنَهُنَّ لِتَعْلَمُۤوا اَنَّ اللهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَاَنَّ اللهَ قَدْ اَحَاطَ بِكُلِّ شَىْءٍ عِلْمًا *
4
âyetlerinin ehl-i fennin ve şimdiki coğrafyacı ve kozmoğrafyacıların medar-ı tenkitleri olmuş, iki hakikatını, "İki Nükte" ile tefsir ediyor.
Birinci Nükte: Umum rızık doğrudan doğruya Kadir-i Zülcelâl'in elinde olduğunu ve hazine-i rahmetinden çıktığını beyan ederek, rızıksızlıktan ölmek olmadığını ispat eder.
İkinci Nükte: Küre-i Arzın, münkir coğrafyacı feylesofların rağmına olarak, yedi vecihle yedi tabaka olduğunu ve semavat dahi, kozmoğrafyacı feylesofların rağmına olarak, yedi vecihle yedi tabaka olduğunu ispat eder. Bu risale, öyle geveze mülhidlere bir licamdır, yani gemdir.
ON ÜÇÜNCÜ LEM'A:.... 132

muhalefet etmemek şartıyla bid'ata dahil olmadığını, olsa olsa bid'a-i hasene olduğunu beyan eder. Onuncu Nükte: قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ * 1 Muhabbet-i İlâhiyeye ve o muhabbetin neticesinde sünnet-i seniyenin ittibâına dair, üç nokta ile, gayet merak-âver ve mühim ve güzel beyanat var. Hattâ kitabın nakşında şu Onuncu Nükte'nin bir şua-ı kerametini, tevafukla nazara gösteriyor. On Birinci Nükte: Zât-ı Ahmediyenin (a.s.m.) sünnet-i seniyesinin menbaı; hem akvâli, hem ahvâli, hem ef'ali olduğunu ve herbirisi hem farz, hem nevâfil, hem âdât aksamına inkısam ettiğini ve Kur'ân'da وَاِنَّكَ لَعَلٰى خُلُقٍ عَظِيمٍ 2 sırrıyla, nev'i beşer içinde mânen ve ruhen olduğu gibi, mizac-ı cismânisinin cihetiyle dahi en mutedil noktasında ve kuva-yı cismâniye ve nefsiyede nokta-i itidalin vasatında ve kemâlinde bulunan ferd-i ferid, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm olduğunu ispat ediyor. Bu risale dahi, başta denildiği gibi, bir tiryak-ı enfa' ve bir iksir-i âzamdır. ON İKİNCİ LEM'A:.... 120 اِنَّ اللهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُوالْقُوَّةِ الْمَتِينُ * 3 اَللهُ الَّذِى خَلَقَ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ وَمِنَ اْلاَرْضِ مِثْلَهُنَّ يَتَنَزَّلُ اْلاَمْرُ بَيْنَهُنَّ لِتَعْلَمُۤوا اَنَّ اللهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَاَنَّ اللهَ قَدْ اَحَاطَ بِكُلِّ شَىْءٍ عِلْمًا * 4 âyetlerinin ehl-i fennin ve şimdiki coğrafyacı ve kozmoğrafyacıların medar-ı tenkitleri olmuş, iki hakikatını, "İki Nükte" ile tefsir ediyor. Birinci Nükte: Umum rızık doğrudan doğruya Kadir-i Zülcelâl'in elinde olduğunu ve hazine-i rahmetinden çıktığını beyan ederek, rızıksızlıktan ölmek olmadığını ispat eder. İkinci Nükte: Küre-i Arzın, münkir coğrafyacı feylesofların rağmına olarak, yedi vecihle yedi tabaka olduğunu ve semavat dahi, kozmoğrafyacı feylesofların rağmına olarak, yedi vecihle yedi tabaka olduğunu ispat eder. Bu risale, öyle geveze mülhidlere bir licamdır, yani gemdir. ON ÜÇÜNCÜ LEM'A:.... 132