"Hikmetü'l-İstiaze" namıyla maruf, gayet kıymettar ve kuvvetli ve hakikatlı bir risaledir.
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ * مَلِكِ النَّاسِ * اِلٰهِ النَّاسِ * مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ * اَلَّذِى يُوَسْوِسُ فِى صُدُورِ النَّاسِ * مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ * 1
sûresinin en mühim bir hakikatını,
وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ * وَ اَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ * 2
âyetinin mühim bir hikmetini ve اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ 'in en mühim bir sırrını "On Üç İşaret" ile tefsir ederek, on üç anahtarla قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ 3'ın kal'a-i hasînine girmek için kapı açar, tahassüngâhı gösterir.
Birinci İşaret: "Şeytanların kâinatta icad cihetinde hiç medhalleri olmadığı ve dalâletin müstekreh çirkinlikleri ehl-i dalâleti tenfir ettikleri halde ve Cenâb-ı Hak rahmet ve inâyetiyle ehl-i hakka taraftar olduğu ve hak ve hakikatın câzibedar güzellikleri, ehl-i hakkı müeyyid ve müşevvik bulunduğu halde, hizbü'ş-şeytanın çok defa hizbullaha galebe etmesinin hikmeti nedir?" diye suale karşı gayet kat'i ve vâzıh bir cevaptır.
İkinci İşaret: "Şerr-i mahz olan şeytanların icadı ve ehl-i imana taslitleri ve onların yüzünden çok insanların küfre girip Cehenneme girmelerine, Cemil-i Alelıtlak ve Rahim-i Mutlak ve Rahman-ı Bilhakkın rahmet ve cemâli, bu hadsiz çirkinliğin ve bu dehşetli musibetin husulüne nasıl müsaade ediyor? Ve niçin cevaz gösteriyor?" diye sualine karşı gayet kuvvetli ve mukni bir cevaptır.
Üçüncü İşaret: "Kur'ân-ı Hakîmde, ehl-i dalâlete karşı azim şekvâlar ve kesretli tahşidat ve çok şiddetli tehdidat; aklın zahirine göre, adaletli ve münasebetli belâğatına ve üslûbundaki itidaline ve istikametine münasip düşmüyor? Âdeta, âciz bir adama karşı orduları tahşid ediyor; ve müflis ve mülkte hissesiz âciz bir adama, kuvvetli bir şerik mevkii verir gibi ondan şekvâlar etmenin sırrı ve hikmeti nedir?" diye sualine karşı, gayet kat'i ve ehemmiyetli bir cevaptır.
Dördüncü İşaret: Âdem, şerr-i mahz ve vücud, hayr-ı mahz olduğundan, mehasin ve kemâlat vücuda ve şerler ve musibetler ademe istinad ettiğini ve ondan neş'et ettiğini beyan ediyor.
Beşinci İşaret: Cenâb-ı Hak, kütüb-ü semaviyede beşere karşı Cennet gibi azim bir mükâfatı ve Cehennem gibi dehşetli bir mücazatı göstermekle beraber,
"Hikmetü'l-İstiaze" namıyla maruf, gayet kıymettar ve kuvvetli ve hakikatlı bir risaledir.
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ * مَلِكِ النَّاسِ * اِلٰهِ النَّاسِ * مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ * اَلَّذِى يُوَسْوِسُ فِى صُدُورِ النَّاسِ * مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ * 1
sûresinin en mühim bir hakikatını,
وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ * وَ اَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ * 2
âyetinin mühim bir hikmetini ve اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ 'in en mühim bir sırrını "On Üç İşaret" ile tefsir ederek, on üç anahtarla قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ 3'ın kal'a-i hasînine girmek için kapı açar, tahassüngâhı gösterir.
Birinci İşaret: "Şeytanların kâinatta icad cihetinde hiç medhalleri olmadığı ve dalâletin müstekreh çirkinlikleri ehl-i dalâleti tenfir ettikleri halde ve Cenâb-ı Hak rahmet ve inâyetiyle ehl-i hakka taraftar olduğu ve hak ve hakikatın câzibedar güzellikleri, ehl-i hakkı müeyyid ve müşevvik bulunduğu halde, hizbü'ş-şeytanın çok defa hizbullaha galebe etmesinin hikmeti nedir?" diye suale karşı gayet kat'i ve vâzıh bir cevaptır.
İkinci İşaret: "Şerr-i mahz olan şeytanların icadı ve ehl-i imana taslitleri ve onların yüzünden çok insanların küfre girip Cehenneme girmelerine, Cemil-i Alelıtlak ve Rahim-i Mutlak ve Rahman-ı Bilhakkın rahmet ve cemâli, bu hadsiz çirkinliğin ve bu dehşetli musibetin husulüne nasıl müsaade ediyor? Ve niçin cevaz gösteriyor?" diye sualine karşı gayet kuvvetli ve mukni bir cevaptır.
Üçüncü İşaret: "Kur'ân-ı Hakîmde, ehl-i dalâlete karşı azim şekvâlar ve kesretli tahşidat ve çok şiddetli tehdidat; aklın zahirine göre, adaletli ve münasebetli belâğatına ve üslûbundaki itidaline ve istikametine münasip düşmüyor? Âdeta, âciz bir adama karşı orduları tahşid ediyor; ve müflis ve mülkte hissesiz âciz bir adama, kuvvetli bir şerik mevkii verir gibi ondan şekvâlar etmenin sırrı ve hikmeti nedir?" diye sualine karşı, gayet kat'i ve ehemmiyetli bir cevaptır.
Dördüncü İşaret: Âdem, şerr-i mahz ve vücud, hayr-ı mahz olduğundan, mehasin ve kemâlat vücuda ve şerler ve musibetler ademe istinad ettiğini ve ondan neş'et ettiğini beyan ediyor.
Beşinci İşaret: Cenâb-ı Hak, kütüb-ü semaviyede beşere karşı Cennet gibi azim bir mükâfatı ve Cehennem gibi dehşetli bir mücazatı göstermekle beraber,