Lem'alar

Lem'alar, Fihrist, 674. sayfadasınız.

fakiyet ve gösterdikleri kuvvet, ehl-i hidayette bir zaaf ve hakikatsızlık olduğundan mıdır?" diye dört suale gayet kısa ve kuvvetli dört cevaptır.
On Üçüncü İşaret: "Üç Nokta"dır.
Birincisi: Şeytanın en büyük bir desisesi, hakaik-i imaniyenin azameti cihetinde, dar kalbli ve kısa akıllı ve kàsır fikirli insanları aldatmasına mukabil, tamamiyle şeytan-ı cinni ve insiyi de susturacak bir cevaptır.
İkinci Nokta: Şeytan, kusurlu insana kusurunu itiraf etmemek ile istiğfar ve istiaze yolunu kapayıp, enaniyeti tahrik ederek, avukat gibi, nefsini müdafaa ettirir. Âdeta nefsini taksirattan takdis ettirmesine mukabil, herkesi ikna edecek bir cevaptır. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusur bulunduğunu ve kusurunu görmek, kusuru kusurluktan çıkarmak olduğunu beyan eder.
Üçüncü Nokta: İnsanın hayat-ı içtimaiyesini ifsat eden en mühim bir desise-i şeytaniye; "mü'minin bir tek seyyiesiyle hasenatını örtmek" ile o mü'mine karşı adavet ettirmeye mukabil, Mizan-ı Ekberde adalet-i mutlaka-i İlâhiyyenin tecellisindeki düstur ile; herkese lüzumlu, hususan hadidü'l-mizac ve müşkil-pesend insanlara, kıymettar ve haklı ve kuvvetli bir cevaptır.
İşte, şu risale on üç işaret ile şeytan-ı insî ve cinninin on üç hücum yollarını kapadığı gibi; قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ 1 sûresinin kal'a-i metininde tahassun etmek için on üç anahtar olup, on üç kapıyı ehl-i imana açar.
Şu Hikmetü'l-İstiâze Risalesinin iki mühim kardeşi ver. Birisi Yirmi Dokuzuncu Mektubun altıncı risalesi olan "Hücumat-ı Sitte", mühim bir kal'a olduğu gibi; ikinci bir kardeşi olan Yirmi Altıncı Mektup'un Hüccetü'l-Kur'ân Ale'ş-Şeytan ve Hizbihi namındaki risalesi dahi bir hısn-ı hasindir. Bu üç risale birbiriyle münasebettardır ve ehl-i imana bu zamanda çok lüzumlu olduğunu ihtar ediyorum. Fakat şu risaleler tamamiyle Kur'ân'a sâdık olanların ellerine verilebilir. Bid'a ve dalâlete taraftar veya siyasetçiliğe müptelâ olanların ellerine vermemek gerekir. Bilhassa "Hücumat-ı Sitte", içerisinde Eski Said'in şiddetli lisanı karıştığı için, en has ve en sadık kardeşlerime mahsustur. Şimdilik, hakkı dinlemek ve kabul etmek istidadında olmayanlara gösterilmemesini tavsiye ediyorum. Hem de "İşarat-ı Seb'a", "Hücumat-ı Sitte" gibi şimdilik havassa mahsustur.
ON DÖRDÜNCÜ LEM'A:.... 163
"İki Makam"dır.
Birinci Makamı: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan sorulmuş ki: "Arz ne üstünde duruyor?" Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş:
عَلَى الثَّوْرِ وَالْحُوتِ * 2

fakiyet ve gösterdikleri kuvvet, ehl-i hidayette bir zaaf ve hakikatsızlık olduğundan mıdır?" diye dört suale gayet kısa ve kuvvetli dört cevaptır. On Üçüncü İşaret: "Üç Nokta"dır. Birincisi: Şeytanın en büyük bir desisesi, hakaik-i imaniyenin azameti cihetinde, dar kalbli ve kısa akıllı ve kàsır fikirli insanları aldatmasına mukabil, tamamiyle şeytan-ı cinni ve insiyi de susturacak bir cevaptır. İkinci Nokta: Şeytan, kusurlu insana kusurunu itiraf etmemek ile istiğfar ve istiaze yolunu kapayıp, enaniyeti tahrik ederek, avukat gibi, nefsini müdafaa ettirir. Âdeta nefsini taksirattan takdis ettirmesine mukabil, herkesi ikna edecek bir cevaptır. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusur bulunduğunu ve kusurunu görmek, kusuru kusurluktan çıkarmak olduğunu beyan eder. Üçüncü Nokta: İnsanın hayat-ı içtimaiyesini ifsat eden en mühim bir desise-i şeytaniye; "mü'minin bir tek seyyiesiyle hasenatını örtmek" ile o mü'mine karşı adavet ettirmeye mukabil, Mizan-ı Ekberde adalet-i mutlaka-i İlâhiyyenin tecellisindeki düstur ile; herkese lüzumlu, hususan hadidü'l-mizac ve müşkil-pesend insanlara, kıymettar ve haklı ve kuvvetli bir cevaptır. İşte, şu risale on üç işaret ile şeytan-ı insî ve cinninin on üç hücum yollarını kapadığı gibi; قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ 1 sûresinin kal'a-i metininde tahassun etmek için on üç anahtar olup, on üç kapıyı ehl-i imana açar. Şu Hikmetü'l-İstiâze Risalesinin iki mühim kardeşi ver. Birisi Yirmi Dokuzuncu Mektubun altıncı risalesi olan "Hücumat-ı Sitte", mühim bir kal'a olduğu gibi; ikinci bir kardeşi olan Yirmi Altıncı Mektup'un Hüccetü'l-Kur'ân Ale'ş-Şeytan ve Hizbihi namındaki risalesi dahi bir hısn-ı hasindir. Bu üç risale birbiriyle münasebettardır ve ehl-i imana bu zamanda çok lüzumlu olduğunu ihtar ediyorum. Fakat şu risaleler tamamiyle Kur'ân'a sâdık olanların ellerine verilebilir. Bid'a ve dalâlete taraftar veya siyasetçiliğe müptelâ olanların ellerine vermemek gerekir. Bilhassa "Hücumat-ı Sitte", içerisinde Eski Said'in şiddetli lisanı karıştığı için, en has ve en sadık kardeşlerime mahsustur. Şimdilik, hakkı dinlemek ve kabul etmek istidadında olmayanlara gösterilmemesini tavsiye ediyorum. Hem de "İşarat-ı Seb'a", "Hücumat-ı Sitte" gibi şimdilik havassa mahsustur. ON DÖRDÜNCÜ LEM'A:.... 163 "İki Makam"dır. Birinci Makamı: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan sorulmuş ki: "Arz ne üstünde duruyor?" Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: عَلَى الثَّوْرِ وَالْحُوتِ * 2