penceresinden bakarken o gülenlerin hali, ağlanacak bir hal olduğunu ve edebperest ve bekaya aşık insanların kalb ve ruhunu güldürecek ve sevindirecek meşru dairesinde müteşekkirâne, huzurkârane gafletsiz eğlenceler ve sevap cihetiyle bâki kalan sevinçler olduğunu ihtar eden ibretnüma bir fıkradır.
On Birinci Nükte: Risale-i Nur Talebelerine mühim bir düsturdur ki, işarat-ı Kur'âniye ve sena-i Nebeviye ile beklenilenHaşiye ve bu asrın karanlıklı peçesini kaldırıp dünyayı tenvir eden ve sahabenin sırr-ı veraset-i Nübüvvet meşrebini meslek tutan ve bütün âlem-i İslâm namına dinsizlikle mücahede eden Risale-i Nur'un haricinde onun talebeleri, onu bırakıp başka yerde nur aramamalı, eğer arasa, nur yerine zulmet ve ticaret yerine hasarete uğrayacağını ihtar eden mücerreb ve muhakkaku'l-vuku hâdisatı görülen bir fıkradır.
On İkinci Nükte: Bir tenkid olmasından yazılmadı.
On Üçüncü Nükte: Risale-i Nur talebelerinden beş kardeşimizden üçünün ihtiyatsızlığı ve ikisinin şahıslarına başkaların garaz etmeleriyle Risale-i Nur'a düşmanlarının hücum ettiklerinden, herkes müdafaadan çekilseler, bu beş kardeşin çekilmemeleri lâzım geldiğini beyan eden küçük bir fıkradır.
On Dördüncü Nükte: Nasılki Mesnevi-i Şerif, şems-i Kur'ân'dan tezahür eden yedi hakikattan bir hakikatının aynası olmuş, kudsi bir şeref almış, Mevlevilerden başka daha çok ehl-i kalbin lâyemut bir mürşidi olmuş, öyle de Risale-i Nur şems-i Kur'ân'ın ziyasındaki elvan-ı seb'a ve o güneşteki renk renk ve çeşit çeşit yedi nuru birden âyinesinde temessül ettirdiğinden; inşaallah yedi cihetle şerif ve kudsi, yedi Mesnevi kadar ehl-i hakikata bâki bir rehber ve mürşid olacağını müjde eder. İnşaallah, Nur'un Arabi mesnevisi bu dâvâyı tam tasdik edecek.
On Beşinci Nükte: Hafîz-i Zülcelâl'in hıfz ve himayetiyle Risale-i Nur'un risalelerine muvafık olarak mevkuf bulunan yüz yirmi küsur nur talebelerinin mahrem evraklarında, dahili ve ecnebi muhalif komitelere intisab ile medar-ı itham olacak mevcut bir evrak bulunmaması, gayet zahir bir himaye-i Rabbaniye ve bir muhafaza-i İlahiyye ve imam-ı Ali ve Gavs-ı Âzam radıyallahü anhüma gibi zâtların, Risale-i Nur'a ait keramet-i gaybiyelerini cidden te'yid eden bir sıyanet-i Rahmaniye olduğunu ve bu büyük ni'mete karşı tahdis-i ni'met yerinde hakikat yoluna hayatımızı feda ve vakfetmemiz lâzım geldiğini beyan eden ve herşeyde rahmetin izini, yüzünü, özünü görmeye çalışmaya teşvik eden beliğ bir nüktedir.
On Altıncı Nükte: Risale-i Nur talebelerinin hapishane sıkıntısından dolayı birbirlerinin galiz sözlerine tahammülü tavsiye eder.
On Yedinci Nükte: 1 فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ...اَخَذْنَاهُمْ âyeti, ehl-i isyan hakkında nazil olduğu halde, bir işaretle Risale-i Nur şakirtlerine müteaddit ve müessir
penceresinden bakarken o gülenlerin hali, ağlanacak bir hal olduğunu ve edebperest ve bekaya aşık insanların kalb ve ruhunu güldürecek ve sevindirecek meşru dairesinde müteşekkirâne, huzurkârane gafletsiz eğlenceler ve sevap cihetiyle bâki kalan sevinçler olduğunu ihtar eden ibretnüma bir fıkradır.
On Birinci Nükte: Risale-i Nur Talebelerine mühim bir düsturdur ki, işarat-ı Kur'âniye ve sena-i Nebeviye ile beklenilenHaşiye ve bu asrın karanlıklı peçesini kaldırıp dünyayı tenvir eden ve sahabenin sırr-ı veraset-i Nübüvvet meşrebini meslek tutan ve bütün âlem-i İslâm namına dinsizlikle mücahede eden Risale-i Nur'un haricinde onun talebeleri, onu bırakıp başka yerde nur aramamalı, eğer arasa, nur yerine zulmet ve ticaret yerine hasarete uğrayacağını ihtar eden mücerreb ve muhakkaku'l-vuku hâdisatı görülen bir fıkradır.
On İkinci Nükte: Bir tenkid olmasından yazılmadı.
On Üçüncü Nükte: Risale-i Nur talebelerinden beş kardeşimizden üçünün ihtiyatsızlığı ve ikisinin şahıslarına başkaların garaz etmeleriyle Risale-i Nur'a düşmanlarının hücum ettiklerinden, herkes müdafaadan çekilseler, bu beş kardeşin çekilmemeleri lâzım geldiğini beyan eden küçük bir fıkradır.
On Dördüncü Nükte: Nasılki Mesnevi-i Şerif, şems-i Kur'ân'dan tezahür eden yedi hakikattan bir hakikatının aynası olmuş, kudsi bir şeref almış, Mevlevilerden başka daha çok ehl-i kalbin lâyemut bir mürşidi olmuş, öyle de Risale-i Nur şems-i Kur'ân'ın ziyasındaki elvan-ı seb'a ve o güneşteki renk renk ve çeşit çeşit yedi nuru birden âyinesinde temessül ettirdiğinden; inşaallah yedi cihetle şerif ve kudsi, yedi Mesnevi kadar ehl-i hakikata bâki bir rehber ve mürşid olacağını müjde eder. İnşaallah, Nur'un Arabi mesnevisi bu dâvâyı tam tasdik edecek.
On Beşinci Nükte: Hafîz-i Zülcelâl'in hıfz ve himayetiyle Risale-i Nur'un risalelerine muvafık olarak mevkuf bulunan yüz yirmi küsur nur talebelerinin mahrem evraklarında, dahili ve ecnebi muhalif komitelere intisab ile medar-ı itham olacak mevcut bir evrak bulunmaması, gayet zahir bir himaye-i Rabbaniye ve bir muhafaza-i İlahiyye ve imam-ı Ali ve Gavs-ı Âzam radıyallahü anhüma gibi zâtların, Risale-i Nur'a ait keramet-i gaybiyelerini cidden te'yid eden bir sıyanet-i Rahmaniye olduğunu ve bu büyük ni'mete karşı tahdis-i ni'met yerinde hakikat yoluna hayatımızı feda ve vakfetmemiz lâzım geldiğini beyan eden ve herşeyde rahmetin izini, yüzünü, özünü görmeye çalışmaya teşvik eden beliğ bir nüktedir.
On Altıncı Nükte: Risale-i Nur talebelerinin hapishane sıkıntısından dolayı birbirlerinin galiz sözlerine tahammülü tavsiye eder.
On Yedinci Nükte: 1 فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ...اَخَذْنَاهُمْ âyeti, ehl-i isyan hakkında nazil olduğu halde, bir işaretle Risale-i Nur şakirtlerine müteaddit ve müessir